Tarsus İmar Tic. Ltd. Şti. bünyesinde yapımı gerçekleştirilen Cumhuriyet Konutları inşaatımız hakkında, son günlerde sosyal medya üzerinde gerçekleştirilmeye çalışılan asılsız karalama kampanyalarına yönelik açıklama yapma gereği hâsıl olmuştur.
Gerçekleştirilen karalama kampanyasında Belediye Başkanımız Dr. Haluk Bozdoğan tarafından bankalar ile yapılan görüşmeler neticesinde, “0.93 faiz oranı üzerinden anlaşma yapıldığı, fakat anlaşmanın fesih edilerek üyelerden zoraki toplu para istendiği, hak sahiplerine evlerin zamanında teslim edilmediği” şeklinde itham ve beyanlarda bulunulmuştur.
Dönemin yöneticileri tarafından hayata geçirilen ve sözleşmeleri akdedilen projede, 2019 yerel seçimleri sonrasında göreve başlayan yeni yönetime “devlette devamlılık esastır” ilkesi ile halkın refahı için en uygun çalışma ve özeni gösterme yükümlülüğü düşmüştür. Hak sahipleri ile kurulan sözleşmede, inşaatın konut kredisi kullanılacak seviyeye geldiği alıcıya bildirildikten sonra satıcı tarafından bakiye borcun tamamı kredi kullanılarak ya da bakiye kısmı peşin ödemek sureti ile borç kapatılarak ilgili bağımsız bölümün tapusunun alınacağı hüküm altına alınmıştır.
Kıymetli Kamuoyunun takibi ve takdiri ile “yeter ki vatandaşımız kazansın” bilinci ve ilkesiyle Belediye Başkanımız Dr. Haluk Bozdoğan tarafından hak sahipleri üzerindeki kredi yükünün en aza indirilebilmesi adına bankalar ile görüşmeler gerçekleştirilmiş ve bu çabası neticesinde piyasa koşullarının oldukça altında 0.93 faiz oranı üzerinden anlaşmaya varılmıştır.
Belediye Başkanımız Dr. Haluk Bozdoğan’ın girişimleri sonucunda yapılan bu anlaşma uyarınca bir kısım hak sahipleri, piyasa koşullarının oldukça altında kalan sözleşme şartları uyarınca kredi başvurularını gerçekleştirmişlerdir.
Ancak değişen ekonomik koşullarda faiz oranlarının 2 puan ve üzerine çıkması sonucunda, ilgili banka tarafından, kurulan sözleşme şartlarında idare aleyhine banka lehine değişiklik yapılması talep edilmiş, idaremizce banka menfaatlerine hizmet eden yeni sözleşme şartları uygun bulunmamıştır.
Hak sahiplerinin menfaatini koruyup kollamak adına, sözleşme sahiplerinin kendi içlerinde seçmiş olduğu temsilciler ile görüşmeler gerçekleştirilmiş ve onlardan gelen talepler üzerine kredi kullanmaksızın idareye taksit ödenmesinin daha yararları olacağı görüş birliği hâsıl olmuştur. Ancak bahsi geçen görüşme ve izlenecek yol haritası idaremiz yöneticilerinin yasal yükümlülüğünden değil, hak sahiplerinin faiz karşısında mağdur olmasının önüne geçebilmek adına, vicdani bir yükümlülükten kaynaklanmıştır.
Takdiri Sayın Kamuoyuna bıraktığımız gelişmeler üzerine, idaremizin banka kredi sözleşmesini fesih etmek gibi iradesi olmamış, aksine banka yetkilileri tarafından değişen ve ağırlaşan ticari koşullarda Belediye Başkanımız Dr. Haluk Bozdoğan’ın girişimleri sonucunda oluşturulan kredi şartlarına bağlı kalınamayacağı, banka lehine değişiklik yapılması istenmiştir. Bankanın üstün menfaatinin gözetildiği yeni sözleşme şartları da idaremizce kabul edilmemiştir. Bu gelişmeler üzerine hak sahiplerinin, 2 puan ve üzerindeki faiz borçlarının altına girmesine göz yumulmak da istenilmemiş, hak sahiplerinin talebi ile idareye ödeme yapılması kabul edilmiştir. Gerçek dışı karalamalar ile idaremizi ve yöneticilerimizi toplum nazarında itibarsızlaştırmayı hedefleyen kişiler de bilmektedirler ki; hak sahipleri sözleşme şartları gereği, Türkiye’de faaliyet gösteren istedikleri her bankadan, istedikleri her şartta kredi kullanabilirler. Bu bağlamda hiç kimseden zorla para istenmesi gibi bir durum söz konusu değildir ve olamaz da. Zira sözleşme taraflarını kredi konusunda idaremize bağlı kılan hiçbir yasal zorunluluk bulunmamaktadır. Ancak hak sahipleri gibi bu kişiler de bilmektedir ki, Tarsus Belediye Başkanımız Dr. Haluk Bozdoğan, yalnızca hak sahiplerinin ve halkın menfaatleri için mücadele göstermiş ve göstermeye devam etmektedir. Yine bu kişiler bilmektedir ki; zorla para toplamak, krediler fesih etmek bir yana, Dr. Haluk Bozdoğan hak sahiplerinin menfaatini en çok gözeten ve gözetecek kişidir. Bu yüzdendir ki sözleşme taraflarının çoğu, yapısı gereği ticari gayeler güden banka şubeleri yerine, yasal hiçbir zorunluluğu bulunmamasına rağmen idare ile hareket etmeyi tercih etmiş ve etmektedirler.