Hikmet Durgun-
HDP eski Milletvekilli Aysel Tuğluk’un sağlık durumuna ilişkin Mersin Adliyesi önünde açıklama yapmak isteyen Özürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD)’ne polis izin vermeyerek müdahale etti. Biber gazı ve polis kalkanlarıyla müdahale eden polis, avukatları zorla iterek adliyenin içerisine sokmaya çalıştı. Müdahale esnasında bazı avukatlar fenalaştı.
Aralarında Aysel Tuğluk’un avukatları ile ÖHD Kadın Komisyonu üyelerinin de olduğu bir grup avukat Aysel Tuğluk’un, sağlık sorunları nedeniyle tahliye edilmesi talebini dile getirmek için Mersin adliyesi önünde basın açıklaması yapmak istedi. Ancak polis Adliye bahçesinde önlem alarak avukatların açıklama yapmasına ve toplanmasına izin vermedi. Avukatlar açıklama yapmakta ısrar etti ve Aysel Tuğluk’un resimlerini açınca polisler avukatlara sert bir şekilde müdahalede bulundular. Çevik Kuvvet ekipleri adliye bahçesindeki avukatları kalkanlarını kullanarak adliye içine girmeye zorladı. Avukatların da bahçede kalmak istemesi üzerine arbede çok sertleşti. Polis müdahalede biber gazı kullandı ve biber gazı kullanılması Avukat Özgür Çağlar ile birçok avukat fenalaştı.
Öte yandan Müdahale sırasında bir polis amiri, avukat Ali Bozan’ı, “Ben seni çok iyi tanıyorum. Senle görüşeceğim” sözleriyle tehdit etti.
Polis bu sırada biber gazı da kullandı. Grup içinde yer alan avukatlar polisin plastik mermi de kullandığını ileri sürdü ve polis amirleriyle tartıştı.
Dakikalarca süren arbedenin ardından avukatlar basın açıklamasını yapamadan adliyenin içine girmek zorunda kaldı. Avukatlar adliye içinde bir süre oturma eylemi yaptıktan sonra yaşananlarla ilgili olarak Mersin Barosu Başkanı Gazi Özdemir ile görüştü.
Özgür Hukukçular Derneğinin, Aysel Tuğluk ile ilgili açıklamasında, Aysel Tuğluk’un Aralık 2016’dan bu yana 5 yılı aşkın bir süredir tutuklu bulunduğuna dikkat çekildi.
Tuğluk’un demans hastalığının ilerlediğinin 2 ayrı hastane raporuyla belgelendiğinin belirtildiği açıklamada, Adili Tıp Kurumunun hazırladığı rapora tepki gösterildi.
Açıklamada, Adli Tıp Kurumunun, Tuğluk’un şu anki sağlık durumu ve cezaevi koşullarıyla ilgili görüş belirtmek yerine, davaya konu olayların olduğu 2016 yılında Tuğluk’un cezai ehliyetinin yerinde olduğuna dair rapor verdiği kaydedildi.
Tuğluk’un hastalığı nedeniyle tahliye edilmesi gerektiğinin belirtildiği açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Bugün burada olmamızın sebeplerinden biri de, temel görevlerinden biri insan haklarının korunmasını sağlamak ve denetlemek olan Baroların, son dönemde sıkça gündeme gelen hasta mahpuslar ve cezaevlerinde ölümler konusunda sessiz kalmalarıdır. Dünyanın en büyük barosu olarak övünen İstanbul Barosu’nun, kendi üyelerinden biri olan Aysel Tuğluk için bugüne kadar sessiz kalması kabul edilemez. İstanbul barosu başta olmak üzere 82 il barosunu ve Türkiye Barolar Birliği’ni, Aysel Tuğluk ve onun nezdinde tüm hasta mahpusların yaşam hakkını savunmaya davet ediyoruz.
Senelerce kadına yönelik her türlü şiddete karşı ve kadın özgürlüğü için mücadele etmiş bir siyasetçi olarak bugün kendisine yaşatılanlara itiraz ediyor; Aysel Tuğluk’un tahliyesini talep ediyoruz. Ayrıca, “Kadınlar İçin Adalet” talebimiz doğrultusunda Tuğluk ve onun gibi siyasi sebeplerle mahpus edilen tüm kadınların özgürlüklerine kavuşması talebimizi yineliyoruz.”