Uluslararası Sanat Dernekleri Dünya Başkanı Yazar Sanatçı Bedri Baykam, Tarsus Kültür Girişimi İnisiyatifi ve Çukurova Çağdaş Sanat Kültür ve Eğitim Vakfı’nın organizasyonunda gerçekleştirilen ‘Çağdaş Sanat Nereden Nereye’ isimli imza ve söyleşi etkinliğinde Mersinlilerle buluştu. Etkinliğe Çukurova Çağdaş Sanat Kültür ve Eğitim Vakfı Yöneticisi İnşaat Mühendisi Cavidan Demirağ ile çok sayıda kişi katıldı.
Mersin Büyükşehir Belediyesi Kongre ve Sergi Sarayında gerçekleşen etkinliğe MESİAD Başkanı Hasan Engin, MBB Basın Yayın Daire Başkanı Bedrettin Gündeş, Çukurova Çağdaş Sanat Kültür ve Eğitim Vakfı Yöneticisi İnşaat Mühendisi Cavidan Demirağ ile çok sayıda kişi katıldı. Baykam, söyleşi öncesinde kitaplarını imzalattı. Baykam, kendisiyle aynı dönemde CHP PM üyesi olan Cavidan Demirağ ile de sohbet ederek Demirağ’a kitaplarını imzalattı. Demirağ’la hatıra fotoğrafı de çeken Baykam, etkinliğe gelenler tarafından ilgiyle karşılandı.
Kitap imzalama etkinliğinden sonra Baykam, söyleşiye geçti.
Baykam konuşmasının başlangıcında, babasının siyaset yaşamının kendisinin de doğum yılı olan 1957 yılında Adana milletvekili olarak parlamentoya girmesiyle başladığını ve daha sonra İstanbul milletvekili olduğunu ve bu yüzden sıklıkla gelemese de Adana – Mersin – Tarsus’un kalbinde çok yer işgal eden ve ailesinin de etkisi ile kan bağlarının da bulunduğu kendi çıkış noktası olduğunu ifade etti. Baykam ayrıca Tarsus’ta kurulması planlanan Çağdaş Sanatlar Müzesinin de çok önemli ve değerli bir girişim olduğundan bahsederek, Ressam Ekrem Kahraman tarafından başlatılan Tarsus Kültür Girişimi İnisiyatifi’nin mütevelli heyeti ve müze girişiminin içerisinde bulunmaktan duyduğu memnuniyeti ifade etti. Baykam konuşmasının devamında Türkiye ve dünyada çağdaş sanatın gelişimi ve yeri konularında önemli noktalara değindi.
Sanat ülkemizde büyük öncelik değil
Baykam konuşmasında Türkiye’de Atatürk’ten sonra sanatın öncelik olmaktan çıktığını ve onun döneminden sonra devlet tarafından bir tane bile müze açılmadığından bahsetti. “Türkiye’nin kültüre olan birikmiş borçlarını ödemek için 2023 yüzüncü yıl bütçesinin Türkiye tamamını kültüre ayırsa, ‘olmayacak bir şey söylüyorum, değil mi? Tamamını kültüre veriyorum dese, hadi tamamını veriyorum diyemez, % 30’unu veriyorum dese, emin olun birikmiş borçlarının % 1’ini bile ödüyor olamaz.” diyen Baykam, ” Çünkü Türkiye’deki bütün hükümetler için, Atatürk döneminden sonra ve İnönü döneminden sonra, 1950’den itibaren baktığınızda maalesef kültür ve sanat hiçbir zaman öncelikli olmamıştır. Şimdiden bu müze girişimi neden çok önemli; Türkiye’de devletin açtığı Atatürk döneminden sonra İstanbul ve Ankara Resim Heykel Müzelerinden sonra devletin modern sanat ve çağdaş sanat olarak yurtta açtığı müze adedi sıfır.” dedi.
Atatürk için öncelik sanattı
Sadece son 20 yıllık iktidarı eleştirmediğini, daha önceki bütün iktidarları da aynı şekilde eleştirdiğini ifade eden Baykam, ” Türkiye’de düşünün yani o kadar iz bırakmış liderler geldi geçti; Menderes, Demirel Ecevit, Erdal İnönü, Çiller, Erbakan, tüm başbakanları sayabiliriz ama hiçbiri için öncelik sanat olmadı. Atatürk için öncelik sanattı. Atatürk bir büyük askerdi, Kurtuluş Savaşı’nı başardı ve ondan sonra bu cumhuriyeti kültürel devrimle beraber kurdu.” dedi. Cumhuriyet döneminde sanata ve kültüre verilen öneme vurgu yapan Baykam, Atatürk dönemini ve sonrasını şu sözlerle tasvir etti, “Özetle şöyle söyleyeyim bir kadın erkek eşitliği, sanata verilen büyük önem, açılan müzeler, bütçe çok kısıtlı olmasına rağmen sinemaya, tiyatroya ve resim alımlarına harcanan para, sinemaya harcanan para, ilk operanın siparişinin verilmesi, Semiha Berksoy; o ilk operada yer alan ünlü sopranomuz… Hep anlatırdı; Atatürk’ün nasıl provalara geldiğini nasıl heyecan duyduğunu ve harpten çıkmış ekonomisi çok kısıtlı,8 elindeki maddi olanaklar son derece kıt olan bir büyük lider sanata inanılmaz büyük bir sevgi, özen, maddi güç akıtmayı olmazsa olmaz görevi olarak biliyordu. Zaten harf devrimi, kıyafet devrimi, yayınlara verdiği önem, basına verdiği, yazarlara verdiği önem, Cumhuriyet Gazetesi hepsi bir bütündür ve bu kültür devrimcisi, büyük önder, kendisinden sonra hiç bir liderin tek bir çağdaş müze açmadığını görse; görüyorsa kemikleri sızlıyordur ama en azından manevi mirasının çok rahatsız olduğunu söyleyebiliriz.”
Türkiye ile diğer devletleri modern ve çağdaş sanatlara verdiği önem bakımından da kıyaslayan Baykam, “Düşünün ki Fransa, Almanya, Amerika, İngiltere; vazgeçtim bu en güçlü ve zengin ülkelerden, Güney Amerika’yı düşünün, daha kısıtlı imkanları olan Portekiz’i düşünün, Kuzey Afrika ülkelerini düşünün. Bizden başka devletin modern ve çağdaş sanatı yok saydığı bir tek ülke yok değerli arkadaşlar.” dedi.
“Bu girişimlerin halk öncülüğünde yapılması lazım”
Bu bağlamda Tarsus Kültür Girişimi İnisiyatifi ve Çukurova Çağdaş Sanat Kültür ve Eğitim Vakfı tarafından Tarsus’ta açılması planlan Çukurova Çağdaş Sanatlar Müzesi girişiminin son derece değerli olduğunu vurgulayan Baykam, bu müzenin bir gün yaşama geçmesinin bu tür toplantıları mümkün kılan, buraya gelip destek veren aydın ve yurttaşlık bilincine sahip değerli yurttaşlar sayesinde olacağını dile getirdi. “Bu girişimler kendi başına olmaz” diyen Baykam, “Devlet Baba durup dururken böyle güzel şeyleri yaşama geçirecek olsaydı en azından 7 bölgemizde birer tane modern ve Çağdaş Sanat Müzesi olurdu. Bugüne kadar olmadı. Devlet önceliği olmadığı için halk girişimi öncülüğünde, onların öncelik olarak gördüğü şekilde yapılması lazım.” dedi.
Konuşmasının devamında İstanbul’da kendisi tarafından kurulan Piramid Sanat merkezini örnek gösteren Baykam, bu tür girişimlerin her hangi bir devlet ya da belediye desteği olmadan ayakta kalmasının çok zor olduğunu ama bunu Piramid Sanat ile başardıklarını ve Tarsus’ta başlatılan girişimin bölgede örnek olan ve Akdeniz’de öncülük yapan böyle bir güzel müzeyi yaşama geçirmeyi başarması durumunda, bunun diğer bölgeler için de büyük bir kamçı olacağını ve başka bölgelerdeki belediyeler ve sanatçılara da bu tür girişimler için ön ayak olabileceğini belirtti. Baykam, “Onun için, bu inisiyatifin, Tarsus’ta başlattığı bu kültür girişimi ve müze projesini, Çukurova Çağdaş Sanat Eğitim ve Kültür Vakfı’nın bu hamlesini lütfen çok ciddiye alın. Çok ciddiye alın ve değer verin, destekleyin, toplantılarına katılın, çevrenizde duyurun, bütün bölgenin iş adamlarına buna katkıda bulunmaları ve destek olmaları ve bu çorbada tuzları olmasının ne kadar önemli olduğunu lütfen anlatın ve hissettirin çünkü maalesef deminde söylediğim gibi bu devletin kılını kıpırdatmadığı bir alan, umarım biz böyle buluşmaları konuşmaları daha sonra açılacak müzelerin içerisinde yaparız.” dedi.
Sanat koleksiyonerlerinin yüzde 95’i İstanbul’da toplandı
Türkiye’de çağdaş sanat koleksiyonerlerinin yüzde 95’inin İstanbul’da olmasının Anadolu’nun kültürel gelişimi açısından önemli sıkıntılara neden olduğunu ifade eden Bedri Baykam, İstanbul dışında yeni çağdaş sanat müzelerine ihtiyaç olduğunu kaydetti. Baykam, “Bir ülkenin çağdaş sanat dünyasını tek bir kentin çevirmesini bekleyemeyiz.” ifadesini kullandı.
“Avrupa, Türkiye’den Fatih Sultan Mehmet sergisi bekliyor”
Türkiye’nin kamu nezdinde çağdaş sanat müzesi olmadığı için Alman, Fransız, Amerikalı, İngiliz müzelerle bürokratik bağlantılar kuramadığını kaydeden Bedri Baykam, şöyle konuştu: “Avrupalı ve Amerikalı müzelerin hepsi bir diyalog içinde birbirlerinin sergilerini koordine ediyorlar. Eğer bizimde Avrupa’da olduğu gibi çağdaş sanat müzelerimiz olsaydı diğer ülkelerle bu alanda da temas kurabilirdik. Bu alanda bir altyapımız olsaydı Avrupa’nın göbeğinde Çağdaş Türk Sanatları sergileri açabilirdik. Avrupalılar ülkemizden genellikle Fatih Sultan Mehmet, Kanuni Sultan Süleyman, arkeolojik sergiler bekliyorlar. Ancak karşılıklı iletişimi sürdürebilmemiz için maalesef elimizin altında bir tane dahi çağdaş sanat müzemiz yok.”
Konuşmasının devamında Türkiye ve dünyada kültür sanat alanında yaşanan olaylardan ve kendi deneyimlerinden görüş ve anekdotlarını paylaşan Baykam’a konuşmasının ardından bir plaket takdim edildi.