Hikmet Durgun-
Mersin- Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), Mersin Şubesi Avukatlara yapılan saldırılarla ilgili Mersin Adliyesi bahçesinde basın açıklaması yaparak, saldırıları kınadı. Polis basın mensuplarının adliye içerisine girmesine izin vermezken, basın mensupları bu keyfi uygulamayı kınadı.
ÖHD Mersin Şubesi, Mersin Adliyesi önünde açıklama yaptı. Açıklamayı takip etmek isteyen gazeteciler, Mersin Başsavcılığı’nın talimatının talimatı var denilerek adliye bahçesine alınmadı. Ancak 2 hafta önce Mersin Barosu açıklama yaparken basın mensupları içeriye alınmıştı.
Talimat gerekçesiyle gazetecilerin engellenmesi üzerine yapılan açıklamayı avukatlar kaydetti. Açıklamaya Mersin Barosu yöneticileri, HDP İl Eşbaşkanı Avukat Hoşyar Sarıyıldız ile çok sayıda avukat katıldı.
“Savunma biat etmeyecek” Kürtçe ve Türkçe yazılı pankartın açıldığı açıklamada ÖHD Mersin Şube Eşbaşkanı Serap Angay açıklamalarda bulundu.
İktidarın yargı paketleri ile bir yandan adalete halkı oyalamaya çalıştığını, bir yandan da adil savuma hakkını sekteye uğratmak için yargı eliyle savunmayı etkisiz kılmaya çalıştığını belirten Angay, “korku cumhuriyeti” yaratmak isteyen iktidar, toplumun tüm muhalif kesimleri ve hak savunucuları üzerinde sürdürdüğü yargı tacizini avukatlar üzerinden de sürdürmeye devam ettiğine dikkat çekti.
Avukatlar üzerinde ciddi baskıların olduğunu dile getiren Angay, şöyle devam etti;” 2015 yılından bu yana meslektaşlarımız sırf mesleki faaliyetlerinden dolayı yargılanmış, tutuklanmış ve adil olmayan yargılamalar sonucu cezalandırılmıştır. Muhaliflerin avukatlığını üstlenen avukatlar fiziki saldırılara maruz kalmaktadır ve avukatların müvekkillerine ulaşmaları keyfi ve sistematik biçimde engellenmektedir. İktidarın politikalarına, ırkçı saldırılarına ve nefret söylemlerine karşı açıklama yapan barolar hedef gösterilmiş; haklarında soruşturmalar başlatılmıştır.
28 Kasım 2015’te katledilen meslektaşımız Tahir Elçi’nin acısı yüreklerimizde henüz tazedir. Adil yargılanma talebiyle 238 gün ölüm orucu eylemini sürdüren Av. Ebru Timtik 27 Ağustos 2020 tarihinde ölüm orucu eylemi sebebiyle yaşamını yitirmiş, Av. Aytaç Ünsal ölüm orucu eyleminin 212. Gününde infazı durdurularak tahliye edilmiş ancak daha sonra yeniden tutuklanmıştır ve ÇHD başkanı Selçuk Kozağaçlı ve arkadaşları hala cezaevlerinde tutuklu bulunmaktadır. Yakın zamanda ÖHD yöneticisi Av. Sevda Çelik Özbingöl’ün tahliye edilmesine sevinmişken diğer bir yöneticimiz Av. Tarık Güneş tutuklanmıştır. Savunmaya saldırının son halkası ise hakkında hukuksuz bir cezaya hükmedilen Av. Ruşen Seydaoğlu ile hakkında dava açılan Av.Selim KURBANOĞLU, Av.Elif TİRENÇ, Av.İpek ULAŞ, Av.Merve Nur DOĞAN olmuştur. Kısacası hak savunucusu avukatlar olarak 12 Eylül Dikta rejimini aratan karanlık bir tablo içerisinde bulunmaktayız.”
Dün Ankara ÖHD Şube yöneticisi Av. Alişan Şahin’in mesleki faaliyetlerinden dolayı sabah saatlerinde gözaltına alındığını aktaran Angay, “Av. Alişan Şahin şahsında savunmaya yönelen baskıya ses çıkarmak isteyen avukatlar Adliye önünde kolluğun kötü muamele ile müdahalesine maruz kalmıştır. ÖHD olarak kurulduğumuz günden bugüne iktidara eklemlenmiş yargı cenderesinde sıkıştırılmak istenen halkın avukatlığını yapmaktan bir an olsun imtina etmedik. Av.Faik BUCAK, Av.Şevket EPÖZDEMİR , Av. Medet SERHAT ve Av.Tahir ELÇİ’den devraldığımız cesaret ve mücade geleneğiyle bir araya gelen ÖHD’li avukatlar olarak savunma hakkı, adil yargılanma hakkı ve hak arama özgürlüğü için verdiğimiz mücadeleden asla geri adım atmayacağız. Bizler Emine Şenyaşar’ın, Bedriye Doku’nun, İpek Er’in annesinin, Surmi İnce’in, Barolarda evlatlarının yaşam hakkı için nöbette olan annelerin ve ismini sayamadığımız güvenlikçi politikalarınızla katlettiğiniz nicelerinin avukatları olmaya devam edeceğiz.
Bir kez daha hatırlatmak isteriz ki, hak savunucusu avukatlar insan haklarının, özgürlüklerin ve hukuk devletinin güvencesidir. Savunma makamını temsil eden avukatların özgür ve etkili olamadığı bir toplumda hiç kimsenin özgürlüğü garanti altında değildir. Bugün adil yargılanma hakkını bertaraf etmek için savunmaya saldıranlar yarın yargılanacakları sanık koltuklarında adil yargılanmaya en çok ihtiyaç duyacak olanlardır.” diye konuştu.
Yargıdaki hukuksuzluklara tepki gösteren Angay, “Yargının, yürütme tarafından zapt edilip, Kürt halkını ve muhalif kesimi dizayn etmek için bir zor aygıtı olarak araçsallaştırıldığı bu süreçte; mesleki onurunu koruyabilen, hukuk ve adalet safında yer alan tüm meslektaşlarımızı saygıyla selamlıyor; meslektaşlarımız hakkında taraflı soruşturmalar yürüten , gözaltı kararları veren yargı mensuplarını bağımsız olmaya ve meslek onurunu korumaya davet ediyoruz. Bugün itibariyle haksız bir biçimde gözaltında tutulmaya devam edilen yoldaşımız Av. Alişan Şahin derhal serbest bırakılmalıdır!” ifadelerini kullandı.