Erkin bey merhabalar daha önce sizlerle yine bir röportajımız olmuştu. Okurlarımız sizleri biliyor fakat kısaca kendinizi tanıtabilir misiniz !
Erkin Kara: Erkin Kara 27 yaşında genç bir kardeşinizim. Eğitimci bir ailenin oğluyum. Aslen Malatyalıyım. Fakat Mersinde büyüdüm ve halen burada kendime ait bir klinikte diş hekimi olarak çalışmaktayım.
-Aynı zamanda gündemi, siyaseti de takip etmektesiniz ?
Erkin Kara: Ülkemizdeki diğer gençler gibiyim. Artık her genç dünya gündemini, ülke gündemini yakından takip ediyor. Ama evet küçüklüğümden beri merakım olduğu doğrudur.
-Ve etkili sağlık hizmetleri, beyin göçü, sağlıkta şiddet gibi konulara daha önce hep parmak bastınız. Mesleğiniz gereği de sorumluluk olarak görüyorsunuz herhalde ?
Erkin Kara: Elbetteki öyle. Ortada bir problem var. Yarın daha büyük sorunlara doğru gidişat var. Hem mesleki olarak hem de bu ülkede yetişmiş bir genç olarak endişe ettiğim durumları şimdiden uyarmak ya da en azından farkındalık sağlamak amacım.
-Bu denli büyük sorundan kastınız nedir belki ?
Erkin Kara :Doktor, mühendis, avukat, öğretmen, eczacı gibi mesleklerde kıtlık yaşanılacakmış gibi sürekli açılan fakülteler. En büyük sorun bu. Bu fakülteler dolayısıyla artan mezun sayısı ve bu mezunları istihdam edeceğiniz bir durumun olmaması daha da kötüsü akademisyen ve alt yapı yeterliliği sorgulamadan mezun olan bu genç kardeşlerimizin ne kadar bilgi birikimle meslek sahibi olacağı. Bir örnekle açıklayalım. 2010 yılında x tıp fakültesinden mezun bir doktor, öğrenimi esnasınsa 200 kişilik bir sınıfla aldığı eğitimi 2022 yılında yine aynı fakülteden mezun olan bir doktor 400 kişilik bir sınıfla alıyor aynı eğitimi. Bakın akademisyen sayısı aynı, fakülte alt yapısı aynı. Eğitim niteliği düşüyor. Aynı zamanda ne kadar fazla mezun kadar az değer. Bunlara gerek yok. Herkesin doktor, eczacı, avukat olması da gerekmiyor.
-Evet gayet açıklayıcı oldu. Peki şu an hala doktor sıkıntısı yaşayan köylerimiz hastanelerimiz yok mu ? Veya avukat problemimiz ?
Erkin Kara :Bakın önce yetiştirdiğiniz beyinleri ülkede tutmalısınız. Evde ekmek ihtiyacınız var ve elinizde buğday var bu buğdayı başkasına verip tekrar buğday alıp un mu yaparsınız yoksa evinize öncelik verip aç karnınızı mı doyurursunuz ?
-Tabiki öncelik ev olur.
Erkin Kara : Ben de bunu söylüyorum. Giden beyinlere bir dur diyelim.
-Peki Erkin bey biraz konu değiştirelim. Mersinde seçimler var malum ticaret ve sanayi odası. Bu konuda ne düşünüyorsunuz ?
Erkin Kara :Seçimin yapıldığı günü sanırım Mersinde yaşayan herkes hatırlar. Trafiğin kilit olması vs. Bu Mersinin sanayicilerinin tüccarlarının bu kenti nasıl önemsediğini gösteriyor bence. Olması gereken buydu özellikle birden fazla adayın çıkması demokrat bir şehrin ticaret odasına yakıştı bence. Bikaç kavga görüntüsü izledik seçim esnasında keşke olmasaydı fakat seçimin yoğun katılımına ve atmosferine gölge düşürmedi bence. Genç isimlerin oy kullanmaya gittiğini gördük. Aile şirketlerinde 2. – 3. Kuşaklar artık oy kullanıyorlar. Sadece oy kullanmak değil ticaret odasında da bu gençlerin aktif olmasını yürekten istiyorum. Eğitim grubu dışında diğer komiteler tamamlandı sanırım. Bizler de merakla bekliyoruz yeni başkanı.
-Terör saldırıları ve sınır ötesi operasyonlar hakkındaki düşüncelerinizi alabilirmiyiz.
Erkin Kara : Terör nereden ve nasıl gelirse gelsin kınamalı tepki göstermeliyiz terör başta olmak üzere tüm olumsuzluklar karşısında bütün görüşlerimizi bir yana atarak birlik beraberlik içinde olmalıyız, TSK başarılı operasyonlar yapıyor dualarımız kalbimiz Mehmetçikle beraber operasyonları doğru etkili buluyorum.
-Evet Erkin hocam çok teşekkür ediyorum vakit ayırdınız..
Erkin Kara :Ne demek ben teşekkür ederim bu nazik davetiniz için.