DBP’ye dönük bugün sabah saatlerinde birçok ilde yapılan operasyonlar Mersin’de HDP il örgütü ve DBP tarafından protesto edildi.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır ve il eşbaşkanlarının bulunduğu 15 kişi hakkında gözaltı kararı alındı. Karar ile birlikte 9 kentte parti binalarına ve evlere baskınlar yapıldı. DBP’ye yönelik operasyonlar Mersin’de HDP il örgütü ile DBP tarafından kitlesel basın açıklamasıyla protesto edildi.
HDP Mersin İl Örgütü ve DBP yöneticileri, konuyla ilgili Özgür Çocuk Parkı’nda açıklama yaptı. HDP Mersin Milletvekili Fatma Kurtulan ve çok sayıda kişi açıklamaya katıldı. Grup adına açıklama yapan DBP Çukurova Eş Sözcüsü Enver Güler, operasyonları protesto ettiklerini belirterek, “ekolojik krizler dünyayı sarsarken Türkiye de ise AKP-MHP İttifakı’nın sebep olduğu muazzam bir yıkım süreci yaşanmaktadır. AKP-MHP İttifakı’nın baskıcı ve otoriter yönetim anlayışı yüzünden hak ve özgürlükler rafa kaldırılırken ekonomik kriz sonucu halkın çalışma koşulları başta olmak üzere bütün yaşam koşulları tarihin en kötü seviyesine gerilemiş durumdadır. Oysa ki; Gerçek bir demokrasi, Kürt sorununda barışçıl ve demokratik çözüm, insanca bir ekonomik düzen, kadın özgürlüğü, doğanın korunması, herkese eşit yurttaşlık, engelli hakları, gençlerin önünün açılması ve savaş karşıtı politikaları inşa etmekten geçer. Mevcut hükümet ise bu çözümcü politikaların tam tersi bir biçimde, savaş odaklı yaklaşarak var olan sorunları daha fazla çözümsüz kılmaktadır.” dedi.
“AKP/MHP şer ittifakı mevcut iktidarının varlığını koruyabilmek ve talana, savaşa, yolsuzluklara devam edebilmek için partimize, bileşenlerimize ve bir bütün demokrasi güçlerine saldırarak tasfiye etmeyi amaçlamaktadır. “diyen Güler, “Bu saldırı ve tasfiye politikalarını yürütürken devletin resmi ve gayri resmi tüm imkân ve olanaklarını devreye katarak sonuca giHem küresel hem de bölgesel ölçekte tarihin en kritik zamanlarından birinden geçiyoruz. Dünyada ve Türkiye’de yaşanan büyük yapısal krizler, aynı zamanda acil bir yapısal değişimi zorunlu hale getirmektedir. Savaşlar, ekonomik ve tmek istemektedir. Beklenti içerisine girmiş olduğu neden ve sonuçlar umduğu gibi çıkmayınca faşist politikalarda daha fazla vahşileşerek kısalan ömrünü uzatabilmek için saldırıları da derinleştirmektedir. İşte seçim startının yaklaştığı şu günlerde İmralı’da mutlak tecridin derinleştirilmesi, kolluk kuvvetlerinin siyasetçilere sokak ortasında işkence yapması ve adalet arayışında olan annelere saldırması ile halkın iradesi olan milletvekillerinin zorla başı eğdirilmeye çalışılarak göz altına alınması, bugün DBP’ye yönelik yapılan siyasi soykırım operasyonları, AKP-MHP iktidarının seçim stratejisinin savaşı derinleştirme, muhalifleri tasfiye etme, muhalif medyayı susturma ve şiddeti topluma yayma üzerine kurulu olduğunu göstermektedir.” diye konuştu.
Operasyonlara tepki gösteren Güler,” AKP-MHP iktidarı, bu sabah saatlerinde partimizin bileşeni DBP’yi hedef almıştır. Amed merkezli olarak yürütüldüğü belirtilen yeni bir düzmece soruşturma kapsamında DBP Genel Merkezi başta olmak üzere birçok kentte DBP binaları ile DBP yöneticilerinin evleri sabahın erken saatlerinde polisler tarafından basılmıştır. DBP binaları ve evlerde yapılan aramaların ardından aralarında DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır’ın da bulunduğu onlarca DBP yöneticisi polisler tarafından gözaltına alınmıştır. Partimizin bileşeni olan DBP’ye yönelik bu saldırıyı kabul etmiyoruz. Bileşen partimiz ve Kürt halkının siyasi iradesi olan DBP’ye yönelik gerçekleştirilen bu siyasi soykırım operasyonları, AKP-MHP iktidarının anti-demokratik, yargıyı araçsallaştıran ve siyasi mühendislik amacı taşıyan seçim operasyonudur. DBP’nin hedef alınmasıyla asıl amaçlanan şey, seçimlere giderken Kürt halkının iradesinin ve örgütlü gücünün teslim alınması ve Kürtlerin en demokratik hakkı olan seçme seçilme hakkının gasp edilmesi amaçlanmaktadır. AKP-MHP iktidarı, seçim öncesi anti-demokratik yöntemlere tevessül ederek en dinamik ve güçlü rakibi olan Kürt halkının iradesini savaş kumpasları, yargı operasyonları ve siyasi darbelerle sindirmek istemektedir.” şeklinde konuştu.
Operasyonların siyasi ve keyfi olduğunu savunan Güler,” Sonu yaklaşan AKP-MHP faşist iktidarı bu saldırılardan bir sonuç alamayacaktır. Faşizmin saldırılarına karşı her alanda geri adım atmadan mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu kapsamda demokratik kamuoyunu Kürt halkı ve örgütlü gücüyle dayanışmaya, muhalefeti ise AKP-MHP iktidarının savaş tamtamları ve siyasi soykırım operasyonları üzerinden yürüttüğü siyasi mühendislik oyunlarına karşı durmaya çağırıyoruz. Bilinmelidir ki; AKP-MHP iktidarının temel ve yakın hedefi Kürt halkının iradesini teslim almak olsa da varmak istediği nokta Türkiye halklarının bir bütün olarak teslim alınmasıdır. Bizler, DBP’ye yönelik siyasi soykırım operasyonlarını en güçlü şekilde kınıyoruz. Demokratik tepkimizi büyüterek bu siyasi soykırım operasyonlarını da boşa çıkaracağımızı bir kez daha yineliyoruz. Demokratik tepkilerimizle kazanan Türkiye halkları, kaybeden ise AKP-MHP iktidarı olacaktır.” ifadelerini kullandı.
HDP Mersin Milletvekili Fatma Kurtulan da operasyonlara tepki göstererek gözaltına alınanların derhal serbest bırakılması çağrısında bulundu.
Kitle açıklamanın ardından baskılar bizi yıldıramaz sloganını attıktan sonra eylemini sonlandırdı.