HDP eski eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ dahil 108 siyasetçinin Kobani eylemleri başta olmak üzere parti politikası sebebiyle yargılandığı dava bugün başladı. Demirtaş, yargılanmaya değil yargılamaya geldiklerini söyledi.
Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nin yürüttüğü dava Sincan Cezaevi Yerleşkesi’nde bulunan duruşma salonunda görülüyor. Polis ve asker duruşma nedeniyle bölgede yoğun güvenlik önlemleri alınırken, savaya 1200 avukat katılmak istedi. Çok gergin geçen duruşmaya bazı avukatlar yer olmadığı için alınmazken, mahkeme dışında da asker ile bazı basın mensupları arasında gerginlik çıktı. Duruşmaya HDP Eş Genel Başkanları Mithat Sancar ile Pervin Buldan ve tüm HDP’li vekiller katıldı.
Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya bağlanan Selahattin Demirtaş ’Yargılanmaya değil yargılamaya geldik diyerek şöyle devam etti ,“Buraya susmaya değil konuşmaya geldik. Yargılanmaya değil, yargılamaya geldik. Avukatların sayısı belliydi. Her bir sanık için 3 avukat olsa da 100’den fazla avukat olacaktı. Mahkeme salonunun kalabalık olacağı önceden belliydi. Bu sorunu çözebilirdiniz. Gerçekten yargılamanın devam etmesini istiyorsunuz ara verip bu sorunu çözebilirsiniz. Bilgilerimizi tabi ki mahkemeye vereceğiz. Sormak istediğiniz her türlü soruyu sorabilirsiniz, biz de savunmamızı yapacağız. Yıllardır yargılama yapıyorsunuz. Bizi onlarla karıştırmayın. Sesinizi yükseltmeyin. Karşınızda çocuk yok. Türkiye’nin üçüncü büyük partisinin meclis grubu eşbaşkanları karşınızda. Her ne kadar sanık sandalyesinde otursak da halkın iradesini temsil ediyorsunuz. Bizler medeni insanlarız. Daha önce darbecileri yargıladınız, bilemem nasıl yargılarınız. Ama bize o muameleyi uygulayamazsınız. Bir duruşma salonunda avukatların bulunması gerekir. Yargılama usulen uygun gibi gözüksün yapmak istiyorsanız avukatlar girsinler. Ben orada değilim. Yanımda avukat yok, duruşma salonunda avukat yok. Şu anda duruşma salonunda aleyhime birşey tespit etme şansım yok. Baskı ortamında yargılamayı yapsanız da avukatların buraya girmesi gerekiyor.“
Avukatlar salona alınmadı
Heyet, saat 11.00 sıralarında salona geldi ve duruşma başladı. Salonda pandemi koşulları nedeniyle 100 sanık avukatının bulunmasına karar veren heyet, diğer avukatların salona girmesine izin vermedi. Salona alınmayan avukatlar için aynı binada başka bir salon hazırlandı.
Avukatlar, salondaki güvenlik güçlerinin yerine avukatların alınması gerektiğini belirterek duruma itiraz etti. Mahkeme başkanı, salona başka avukat alınmayacağını bildirdiği için avukatlar, alkışlar ve sıralara vurarak tepki gösterdi. Bu sırada Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya bağlanan Selahattin Demirtaş’ın da alkışlayarak protesto ettiği görüldü.
HDP MYK üyesi Alp Altınörs, “Müdafi desteği almadan kimlik tespiti yapılmasını doğru bulmuyorum” dedi.
Eski HDP’li vekil Ayla Akat Ata da “Bu koşullarda sorduğunuz sorulara cevap verebilmem mümkün değil. Savunma makamı olmadığı için bu dava eksik başlamıştır” dedi.
Diğer sanıklar da avukatları olmadan sorulara yanıt vermeyeceğini söyledi. Ancak mahkeme başkanı sanıklarla alaycı bir dille konuştu ve peş peşe soru sormaya devam etti.
Figen Yüksekdağ, mahkemenin hukuksuz bir iş yaptığını söylerken mahkeme başkanı soru sormaya devam etti. Yüksekdağ konuşmaya devam ettiği için başkan onun duruşmaya bağlandığı SEGBİS’in sesini kapattırdı.
Kimlik tespiti sırası salonda bulunan Sebahat Tuncel’e gelince şunları söyledi: “İyi niyet diyorsunuz. Bizi sizin iyi niyetiniz bağlamaz, bizi hukuk bağlar. Bizim avukatlarımızın burada olması gerekiyor. Arkadaşlarımız buraya gelebilir. Koşulları oluşturmak sizin göreviniz“
Mahkeme başkanı bunun üzerine Tuncel’in sesini kapattı. Tuncel’in sesinin kapatılması salonda alkışlar ve “Savunma hakkı kısıtlanamaz” sloganıyla protesto edildi.