Mersin’de sağlık çalışanları İl Sağlık Müdürlüğü tarafından Aile, Hekimi, Ebe ve Hemşirelere karşı açtığı soruşturma ve cezalara tepki gösterdi.
Mersin İl Sağlık Müdürlüğü önünde bir araya gelen Mersin Tabip Odası, Birlik ve Dayanışma Sendikası, Mersin Aile Hekimleri Derneği, Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) Mersin Şubesi, Genel Sağlık İş, Hekim-Sen, Hekim Birliği Sendikası ve Tabip-Sen üyeleri cezalara karşı susmayacaklarını ifade etti. Sağlık çalışanları adına açıklama yapan Mersin Aile Hekimleri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Uzm Dr Çağlar Özen, “Uzun yıllardır süregelen ancak 30 Haziran 2021 tarihinde yayınlanan Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğinden sonra yüksek ivme kazanan iş bırakma, basın açıklamaları, mitingler ve diğer pek çok eylemimizi siz değerli basın emekçileri de yakından takip ettiniz. Özellikle bu bir yılı aşkın süredir sağlık hizmetinin tüm basamaklarında; sağlıkta şiddet, özlük haklarımız, yetersiz ve emekliliğe yansımayan ücretlerimiz, verilmeyen katsayı artışları, haksız hukuksuz dayatmalar, başa çıkılamayan her geçen gün artan angaryalar yüzünden halkın sağlığının da olumsuz etkilendiği sorunlara karşı sesimizi duyurmak için pek çok sivil toplum örgütünün aldığı kararla ortaklaşa iş bırakma eylemleri yaptık” ifadelerini kullandı.
“EYLEM YAPMAK ANAYASAL HAKKIMIZ”
Yapılan eylemler ve iş bırakmaların, yetkililerin kendilerine başka çare bırakmadığı ve tüm sorunları çözümsüz bıraktıkları için ortaya koyduklarını ve bu eylemlerin Anayasal hakları olduğunun altını çizen Dr. Özen, “Bu Anayasal hakkımızı kullandığımız için aylardır Aile Hekimleri ve Aile Sağlığı Çalışanları olaraksoruşturmalar geçiriyor, cezalar alıyoruz. Anayasal hakkını kullananlara İl Sağlık Müdürlüğü tarafından verilen bu cezalar hukuksuzdur. İl Sağlık Müdürlüğü bu hukuksuzluğu bile bile bu soruşturmaları açıp cezavermektedir. Yapılan soruşturmalar , haksız ve hukuka aykırı verilen cezalar düşündürmektedir ki Sağlık Bakanlığının taşra örgütleri aleyhimize talimat almış gibi işlem yapmaktadır . Oysa Ağustos 2021 de yaptığımız iş bırakmalara karşı da bugün verdiğimiz savunmaları vermiş, aynı gerekçelerle cezalara itiraz etmiştik ve itirazlarımız kabul edilmiş, ceza almamıştık. Hatta bazı iş bırakma eylemlerimize soruşturma bile açılmadı. Aynı kişi, aynı tür eylem, aynı suç iddiası, aynı gerekçelerle soruşturma açılması söz konusu ikenaynı kişi bazılarından ceza aldı, bazılarından almadı, bazılarına ise soruşturma bile açılmadı. Neye göre, kime göre? Gelin bu durumu siz yorumlayın… Bu kadarla kalsa iyi… Usule aykırı görevlendirilen soruşturmacılara yapılan işlemin hukuka aykırılığını somut olarak ispatlasak bile müdürlükçe kabul edilmedi ve hukuksuz ceza işlemlerine maruz bırakıldık. Bu durum, Türkiye Cumhuriyeti’nin Anayasal olarak hukuk devleti tanımına aykırı bir durumdur” şeklinde konuştu.
“ISRARLA SORUŞTURMA AÇIP CEZA YAĞDIRIYORLAR”
“Yasal haklarımız bu kadar açık ve biz durumun farkındayken ne yaptık peki? Tüm verilen cezalara karşı dava açtık ve açmaya devam ediyoruz. Sonuçlanan tüm davaları kazandık. Yani hukuk bize,’’ sendikal ve meslek örgütleri kararıyla iş bırakmak Anayasal haktır, engellenemez ‘’ dedi. Yasalara ve hukuk kararlarına uyması gereken bir idare neden hala ısrarla soruşturma açıp bizlere ceza yağdırmaktadır peki?” diye soran Dr. Özen, açıklamasını şöyle sürdürdü, “Tek bir nedeni olabilir: Soruşturma baskısıyla yıldırıp ceza ile korkutup susturmak ve eylemlerin önünü kesmek! Nasıl olsa kaybedilse bile dava masrafları kişilerin değil, devletin cebinden çıkıyor… Cezalara karşı açılan tüm davalar kazanılmasına karşın ısrarla soruşturma açıp ceza vermek Anayasa ve hukuk tanımıyoruz demek midir? O zaman şöyle özetleyelim: Sendikal eyleme engel olmaya çalışmak suçtur. Davaları kazandığımız ve kazanacağımız bilinmesine karşın cezada ısrar edip dava açılmasına neden olmak kamuyu zarara uğratmaktır, suçtur. Görevi ve yetkiyi kötüye kullanmak suçtur. Bir yılı aşkın süredir iş bırakma eylemi yapılmaktadır. Bunların bir kısmına soruşturma açılmamakta, soruşturma açılanların bir kısmına ceza verilmeyip diğer kısımdakilere ise aynı gerekçelerle soruşturma açılmasına rağmen ceza vermek tutarsızlıktır ve eşitlik ilkesine aykırıdır. Ayrımcılıktır suçtur. İş bırakma eylemeleri sağlık hizmetinin tüm basamaklarında yapılmasına karşın özellikle Aile Hekimleri ve Aile Sağlığı Çalışanlarına soruşturma açılması aleyhimizde yapılmak istenen niyeti ortaya koymaktadır… Bize karşı işlenen bu suçlar karşında elbette elimiz kolumuz bağlı oturacak değiliz. Baştan beri söylediğimiz gibi baskılara, korkutmalara, haksız/hukuksuz cezalara boyun eğecek değiliz. Yapılan hukuksuzlukların farkındayız, gereğini yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz. Sorumlular da yaptıkları yanlışlarla yüzleşecektir. Türkiye bir hukuk devletidir. Korkmuyoruz, susmuyoruz, vazgeçmiyoruz.”