Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, CHP Gençlik Kollarının düzenlediği eğitim çalışmasına katılan gençlerle bir araya geldi.
Gençlerle siyasi deneyimlerini paylaşan Seçer, doğup büyüdüğü mahallenin sosyal özellikler nedeniyle çocuk yaşlarda sol, sosyal demokrasi fikri ile tanıştığını, 27 yaşında DSP ilçe başkanı olduğunu, sonraki süreçte CHP’nin her kademesinde görev yaptığını anlattı.

“SİYASET PROFESYONEL YAŞAM DEĞİL”

Seçer, “Alın terinizin, çabanızın bir gün mutlaka taçlanacağını bilmenizi isterim. Her zaman bir görev istedim ama bunu hiçbir zaman olmazsa olmaz olarak kullanmadım. Çalıştığım ekip arkadaşlarımı ya da partimi sıkıntıya sokacak düzeyde bir talepte bulunmadım. Liyakat esas. Liyakatin, isteğin, arzunun olmadığı yerde başarı olacağına inanmıyorum. Eğer liyakatiniz, bilginiz varsa özgüveniniz yüksek olur ve insanlar bunu mutlaka hisseder. Siyasetçi veren insandır. Siyasetçi alan insan değildir. Belediyeler isteme makamıdır. Karşıdaki kişi ister, belediye başkanı da veren kişidir, verme makamıdır. Siyaset toplumdan, ülkenden bir şey kazanma değil, onlara bir şey kazandırma işidir. Siyaset bir profesyonel yaşam değildir. Halkta karşılığınız varsa devam edeceksiniz. Yoksa işi bir sonrakine, daha iyi yerine getirene, yeni bir enerjiye devretmekte fayda olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

CHP’YE İLİŞKİN ÖNYARGILAR KIRILDI

Vahap Seçer, CHP’li gençlerle buluşmasında yerel seçim sürecine ilişkin görüşlerini de paylaştı. Seçer, şunları söyledi:
“Seçimlere 4 ay kaldı. Heyecanımız var. Bu tür mücadelelerde de büyük konuşulmaz. Ama iddialı olunur. Bir seçim yarışına giriyorsanız kazanacağız dersiniz. Son derece heyecanlıyız ama son derece de rahatız. Neden rahatız? Tarlada izimiz var. Hasat zamanı geldi, göğsümüzü gere gere buğday tarlasına gideriz. Zamanında bakımını yapmışız, başaklar son derece güzel, iri, içi de dolgun dolgun. Verimli. Hasadımızı yaparız. Hepimiz çalıştık. Gece gündüz. Bunu Mersin halkı da biliyor. Bu konuda çok müsterihim. Biz Mersin’de bir tarih yazacağız. 2019 seçimlerinde sıradışı bir belediye başkanlığı yapacağız dedi. Sıradışı yaptık. Tüm alışkanlıklar bir yana, farklı bir belediye başkanlığı ortaya koyduk. Hiçbir dönem olmadığı kadar toplumun her kesiminde CHP vardı. Hiçbir parti ayrımı yapmadan, hiçbir inanç, mezhep, meşrep, bölgesel farklılıklar gözetmeden insanlara gittik. Hep bize yapılan eleştiriler bıçak keser gibi kesildi. CHP’liler gelmiyor, CHP’liler fakir fukarayı tanımıyor, CHP’liler dinsiz, CHP’liler imansız, CHP’liler geç kalkar, CHP’liler tembeldir rakiplerin bize yaptığı suçlamalardı bunlar. Böyle konuşuyorlardı. Ama şimdi diyorlar ki Allah var adam çalışıyor. CHP’li ama ayrım yapmıyor diyor insanlar. Bunu ben çok sık duyuyorum. Çıkın bir anket yapın, kenar mahallelere gidin, Mut’a, Gülnar’a, Çamlıyayla’ya gidin bunları duyacaksınız. Demek ki iyi işler yapmışız.”

“TARSUS, MEZİTLİ, YENİŞEHİR DIŞINDA DA BELEDİYE KAZANMAMIZ LAZIM”

Belediye yönetiminde gösterdikleri başarının şehri daha iyi, daha efektif, daha süratli yönetmeye yetmediğini, bunun için meclis çoğunluğuna da ihtiyaçları olduğunu ifade eden Seçer, “Çünkü meclis üyeleri müzakere yaparken kentin yararından ziyade alacağımız karar CHP’li başkana yarayacak mı yaramayacak mı? Ona bakıyor. Yarayacaksa sizin alacağınız kararlarda sıkıntı çıkarabiliyor. O nedenle sandalye çoğunluğuna ihtiyacımız var. Bir daha ki dönemde Tarsus, Yenişehir, Mezitli’nin dışında da bizim belediye kazanma zorunluluğumuz var” dedi.

ADAY BELİRLENİRKEN BÖLGEMİZİN ŞARTLARI, GERÇEKLERİ DİKKATE ALINMALI

CHP’nin yerel seçimlere yeni bir genel başkan yönetiminde gireceğine dikkat çeken Seçer sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yeni bir genel başkan CHP’yi bu süreçte götürüyor. Mutlaka aday belirleme yöntemi ve adaylar konusunda değerlendirmeler yapılıyor. Tabi ki partimizin aldığı kararlara doğruluk düzeyinde saygı duyarız. Ama bölge koşullarından, şartlarından, gerçeklerinden farklı bir karar çıkarsa da deriz ki bu doğru olmamıştır. Bizim bölgemizin şartları böyle bir karara uygun değildir, bunu tekrar gözden geçirir misiniz deriz. Ama alınacak doğru kararlarda her zaman alkış tutarız, hiç kimsenin moralinin, motivasyonunun bozulmasına fırsat vermeyecek bu doğru kararlarla seçime gideriz ve üstün başarı da sağlarız.”