habernews24 herkesin haberi
Mısır ve Türkiye arasında normalleşme yolundaki ilerleme girişimi, çeşitli düzeylerdeki temaslar ile sürüyor.
Bu esnada, Türkiye’de faaliyet gösteren Müslüman Kardeşler (İhvan) yanlısı kanallardaki medya çalışanları, Türk yetkililerin kendilerinden bu kanallardaki çalışmalarını tamamen durdurmalarını istediğini iddia etti.
Söz konusu medya çalışanları, Türk yetkililerin sadece uydu üzerinden yayın yapan televizyon kanallarında değil, aynı zamanda sosyal medya veya YouTube üzerinde de faaliyette bulunmamalarını istediğini öne sürdü.
Al-Sharq kanalının eski sunucusu Moataz Matar, birkaç gün önce Facebook hesabından yaptığı açıklamada, “Televizyon veya sosyal medya olsun, programı her düzeyde tamamen durdurmamız ilk kez resmi olarak isteniyor. Program daha önce televizyonda durduğu gibi Facebook ve YouTube’da da duracak” dedi.
Al Sharq kanalının bir diğer eski sunucusu olan Sami Kamaluddin de, Facebook hesabından, Ankara’daki yetkililerin bazı medyacılara Türkiye’deki tüm medya faaliyetlerini durdurma talimatını verdiğini iddia etti.
İhvan’a yakın kanallardaki kaynakların Şarku’l Avsat’a bildirdiğine göre, Türk yetkililerin iddia edildiği şekilde Mısır’ı veya Körfez ülkelerini eleştiren programları durdurma talimatları, Matar’a ek olarak, Al-Sharq kanalı sunucusu Hamza Zavba, kanal yetkilisi Muhammed Nasır ve aktör Hişam Abdullah’ı da kapsadı.
Kaynaklar, “Türk yetkililer, bu kanallarda çalışan medya çalışanlarından sosyal medyada herhangi bir program yayınlamamaları veya Türkiye’yi terk etmelerini istedi” dedi.
Kahire, Mısır meselelerine odaklanan ve Türkiye’de faaliyet gösteren kanalları ‘düşman’ olarak değerlendiriyor.
Ancak Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri, geçen Nisan ayında ülkesinin Türkiye’den bu kanalları kapatmasını isteyip istemediğini açıklamaktan kaçınarak şunu söylemekle yetindi;
“Önemli olan eylemdir. Bunu kimin istediğine veya kimin başlattığına girmemize gerek yok. Bu (Mısır’ın düşmanca gördüğü programların durdurulması) belgelenmiş ve süreklilik arz eden bir meseleyse, olumlu bir adım olarak kabul edilir.”
Matar, bu ayın başında yaptığı bir önceki açıklamasında, Al-Sharq kanalıyla olan açık izninin bittiğini söyleyerek, kanal ile ilişkisinin sona erdiğini bildirmişti.
Ancak son ifadelerinde, programının tüm platformlarda askıya alınmasının, taraflar arasındaki ilişkileri normalleştirmeye yönelik Mısır-Türkiye anlayışı çerçevesinde geldiğini öne sürdü.
Kahire ile Ankara arasındaki ilişkiler 2013’ten bu yana gergindi. Diplomatik ilişkiler, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, merhum Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin devrilmesine karşı olan duruşu sebebiyle azaldı, ancak ticari ilişkiler devam ediyordu.
Kahire, geçen yılın başlarında iki ülkenin dışişleri bakanlarının yardımcıları başkanlığında, iki ülke tarafından ‘açık ve derin’ olarak nitelendirilen istikşafi istişarelerine ev sahipliği yaptı.
Mısır’ın ‘düşman’ olarak nitelendirdiği, Türkiye’den faaliyet gösteren İhvan yanlısı kanallar, geçtiğimiz Nisan ayında en ünlü ekran isimlerinden bazılarının tatile çıkacağını açıklayarak, akıbetleri konusunda kapıyı açık bıraktı.
Ancak bazı kanal çalışanları, Ankara’daki yetkililerin kendilerinden Kahire’ye yönelik eleştirel yayınları durdurmalarını istediğini iddia etti.
Matar, çalışmalarına nasıl devam edeceğini açıklamamasına rağmen, bu ayın başlarında ‘tekrar ekrana çıkma’ teklifleri aldığını ima etti. Ancak bu teklifleri aldığı ülkeler veya kanalların isimlerini vermedi.
Mısır eski Dışişleri Bakanı Muhammed Urabi, bir süre önce Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, “Birçok ülke İhvan üyelerini veya ona yakın medya çalışanlarını kabul edecek. Belki Kanada ya da İngiltere bunların arasında olacak. Ancak lokasyonları neresi olursa olsun, bunlar etkisiz ve halkın desteği olmayan bir hale geldiler” dedi.
Son günlerde gerek İhvan’a yakın kanallar ve web sitelerinde, gerekse Türk hükümetine yakın bazı gazetelerde Mısır ve liderliğine karşı söylemde yeniden bir yükseliş olduğu görülüyor.
AK Parti Genel Başkan Danışmanı Yasin Aktay, Yeni Şafak’ta yayınlanan yazısında, Mısır’ın seçilmiş hükümetinin bakanları ve partisinin yöneticilerini kapsayan 12 kişi hakkında daha önce verilmiş olan idam kararının onaylanmasını eleştirdi.
Aktay, 21 Haziran tarihli bir başka yazısında ise, “Son zamanlarda Mısır ve Körfez medyasında Türkiye ve Mısır arasında bir süre önce başlamış olan ilişkileri sorgulayan ve ilişkilerin hiç de yolunda gitmediğini ballandıra ballandıra anlatan haberler iyice çoğaldı. Türkiye-Mısır ilişkilerin yolunda gitmediğini anlatanlar sebep olarak Türkiye’nin bu yakınlaşmanın gerektirdiği şartlara uymuyor olduğundan dem vuruyorlar” ifadelerini kullanarak, Mısır, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) medyasına atıfta bulundu.
Gözlemciler, Türk yetkililerinin İhvan’a yakın medya ve kanallara yönelik yeni katı talimatlarının, Ankara’nın Kahire ile ilişkileri iyileştirme çabalarını sürdürme ve bunu etkileyecek herhangi bir engelden kaçınma yönündeki taahhüdünü teyit etmeyi amaçladığını düşünüyor.
