Van Barosu, sunduğu programa telefonla bağlanan bir konuğu Kürtçe konuştuğu için yayından alan Show TV sunucusu Didem Arslan Yılmaz hakkında suç duyurusunda bulundu.
Van Cumhuriyet Başsavcılığı’na verilen suç duyurusu dilekçesinde, Didem Arslan Yılmaz’ın eylemiyle, Türkiye’de yaşayan milyonlarca Kürde hakaret ettiği ve alenen aşağıladığı belirtildi. Yılmaz’ın konuğunu, Kürtçe konuştuğu için yayından almakla “nefret” ve “alenen aşağılama” suçlarını işlediği kaydedildi.
Dilekçede “(Didem Arslan Yılmaz) sanki Türkiye Cumhuriyeti’nde Türkçe dışında başka bir dili konuşmanın yasak olduğu, başka ırka mensup kişilerin başka dili konuşmasının suç olduğu ve bunun bir bedeli olduğunu ima etmiştir” denilerek Kürtçe konuşmaya karşı tutum alınması eleştirildi.
Didem Arslan Yılmaz’ın Kürtçe ve Kürtlere karşı nefret suçu işlediği ifade edilen dilekçede Yılmaz’ın, “Halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme” suçunu düzenleyen TCK’nin 216. Maddesi uyarınca cezalandırılması istendi.
Dilekçede şu ifadeler yer aldı:
“Yukarıda ismi yazılı bulunan şüpheli Didem Arslan Yılmaz 24.08.2021 tarihinde SHOW TV adlı ulusal kanalında ” Didem Arslan Yılmaz’la Vazgeçme” adlı programa telefon ile bağlanarak programa katılan kadın kendini ifade edemediği için Kürtçe konuşmuştur.
Program sunucusu şüpheli Didem Arslan Yılmaz, sırf kadının Kürtçe konuşmasından dolayı tepki göstermiş nefretini dile getirerek de kadını sadece Kürtçe konuşmasından dolayı hattan almıştır. Şüpheli Didem Arslan Yılmaz “Hayır hayır. Bizim de anlamamız lazım. Türkan Hanım’i bir hattan alın. Kızlara hakaret edemez. Tabi böyle de konuşamaz. Biraz da anlarım ben Kürtçe’den. Kesinlikle olmaz. Halayla bir konuşun. Doğru düzgün Türkçe konuşsun. Hepimiz anlayacağız. Burası Türkiye Cumhuriyeti, yani doğu dili bilmiyoruz ki biz” şeklinde Türkiye’de yaşayan milyonlarca Kürd’e hakaret etmiş ve alenen aşağılamıştır.
Resen soruşturma istendi
Programda da açıkladığı üzere sanki Türkiye Cumhuriyeti’nde Türkçe dışında başka bir dili konuşmanın yasak olduğu, başka ırka mensup kişilerin başka dili konuşmasının suç olduğu ve bunun bir bedeli olduğunu ima etmiştir. Savcılığınızca yapılacak soruşturma çerçevesinde de görüleceği üzere şüphelinin basın yoluyla alenen bir ırkı, bir dili aşağıladığı hatta hor gördüğü açığa kavuşacaktır.
Şüphelinin Kürtçe’ye olan nefretinden sonra hem sosyal anlamda hem de sosyal medya mecralarında binlerce kişi bu nefret söylemine tepki göstermiştir. Ulusal anlamda büyük bir tepkiyle karşılık bulması ve genelde Kürtçe’ye özelde ise Kürt ırkına karşı nefret söylemi nedeniyle savcılığınızca resen yapılacak soruşturma çerçevesinde şüphelinin cezalandırılması talepli şikayet dilekçesidir.”