Suriyeli mültecilerin ülkelerine dönüşleri konusunda güvenli bölge inşası çağrılarını bugüne kadar yanıtsız bırakan uluslararası toplum şimdilerde geri adım attı. Mültecilerin geri dönüşlerinin nasıl sağlanacağına ilişkin modeller üzerinde çalışmalar başlatılırken, güvenli koridorun yanı sıra briket evlerin yaygınlaştırılması ve kamp şartlarının iyileştirilmesi üzerinde duruluyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, güvenli bölgeyi 2 yıl önceki BM toplantısında gündeme getirmişti.
Suriyeli mültecilerin ardından Afganistan‘dan artan göç baskısı uluslararası toplumun göç sorununa yönelik duyarlılığını arttırdı. Bu kapsamda mültecilerin güvenli şekilde evlerine dönüşleri için diplomasi hızlandı. Son iki haftada Birleşmiş Milletler (BM) ve Avrupa’dan üç konuk ağırlayan Türkiye, soruna uluslararası toplumla ortak çözüm beklentisinde.
GERİ ADIM ATTILAR
Artan diplomatik temaslarda eve dönüşleri arttıracak çözüm önerilerinde bazı adımlar atılabileceği gündeme geldi. Bugüne kadar güvenli bölge inşası çağrılarına yanaşmayıp daha çok Türkiye’ye sığınmış olan mültecilere yönelik destek mekanizmaları üzerinde duran ‘Batı’lı müttefikler, şimdilerde geri adım attı. Müttefikler, Türkiye’nin harekat bölgelerinde hayatı normale döndüren projeleri ile gönüllü dönüşlerde kaydedilen başarının da etkisiyle Suriyelilerin evlerine döndürülmesi planlarına ilgiyi arttırdı.
GÜVENLİ BÖLGE İLK SIRADA
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 2 yıl önce BM’de gündeme getirdiği güvenli bölgeler tesis edilerek mültecilerin topraklarına döndürülmesi önerisi bugünlerde daha fazla konuşulurken, güvenlik endişeleri de göz önünde bulundurularak eve dönüşlerde yeni bir model arayışında olunduğu öğrenildi. Yeni Şafak’ın haberine göre Suriyeli mülteciler özelinde Erdoğan’ın önerisi yanında briket evlerin yapımının hızlandırılması, kamplarda hayat şartlarının iyileştirilmesi gibi Türkiye tarafından uygulanmış tedbirlerle birlikte çeşitli tedbirler çalışılıyor.
ERDOĞAN 2 YIL ÖNCE HARİTA ÜZERİNDE ANLATMIŞTI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2019’da gerçekleştirilen BM 74. Genel Kurul toplantısında Suriye’nin kuzeyinde oluşturulmak istenen güvenli bölge haritasını göstererek, “Niyetimiz, ilk etapta 30 kilometre derinliğinde ve 480 kilometre uzunluğunda bir barış koridoru tesis ederek burada 2 milyon Suriyelinin iskânını sağlamaktır. Şu güvenli bölge ilan edildiğinde bu güvenli bölgeye biz rahatlıkla 1 milyon ila 2 milyon arasında göçmeni, mülteciyi yerleştirme şansına sahibiz. Burada gerek Amerika, gerekse koalisyon güçleri, Rusya, İran, hep birlikte el ele vermek suretiyle bu güvenli bölgede bu mültecileri çadır kentlerden çıkartıp, konteyner kentlerden çıkartıp buraya yerleştirebiliriz” demişti.