MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Kürt sorununu HDP ile çözebiliriz” açıklamasına ilişkin, “Türkiye’de Kürt sorunu diye bir sorun yoktur. Var diyen, olduğunu ısrarla dayatıp iddia eden kim varsa kalbi Türk milletiyle bir atmayan namertlerdir. Kılıçdaroğlu’nun iradesi rehin alınmış, vicdanı haczedilmiştir.” ifadelerini kullandı.
Gazeteci ve belgesel yapımcısı Günel Cantak’ın “Bay Kemal ve İttifakları” belgeselinin ilk bölümünde konuşan Kılıçdaroğlu, “Devlet dediğiniz kurum gayrimeşru bir organla muhatap olmaz. Erdoğan bunu yaptı. Devleti, İmralı ile muhatap kıldı. Mesela İmralı meşru bir organ değil. Meşru organ kimdir? HDP’yi meşru organ olarak görebiliriz. Eğer bu sorun çözülecekse meşru bir organla çözebiliriz” ifadelerini kullanmış, yeni bir tartışma başlamıştı.
Bahçeli ise HDP ile CHP arasındaki tartışmaya dahil olarak şu ifadeleri kullandı:
“Aziz Atatürk’ün kurduğu parti meşum ellerin denetimine girerek kökünden ve kimliğinden tehlikeli ölçülerde kopmuş, nihayetinde başkalaşıp melezleşerek siyasi merkezini ve ahlaki metabolizmasını kaybetmiştir
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘Bay Kemal ve İttifakları’ belgeselinin ilk bölümünde ‘Kürt sorununu çözmek için meşru bir organa ihtiyacımız var. HDP’yi meşru organ olarak görebiliriz’ sözleri, temelsiz Sezai’nin de bu çürük sözlere cevaben “demokratik çözümün adresi ve asıl muhatabı İmralı’dır” mesajı kimin kimlerle beraber olduğunun itirafı ve ispatı niteliğindedir
HDP’yi meşru organ görmek demek, PKK’yı muhatap almak demektir. CHP yönetimi siyasi ikbal ve istikbalinin çürük şifrelerini Kandil mağaralarının pespaye karanlığında bulmak üzere harekete geçmiştir
HDP, meşru bir organ değil, terör örgütü PKK’nın mazbata almış maskeli halidir. Bu yalın gerçeği bilmemek, görmemek, afişe etmemek hem ayıplı bir siyaset örneği, hem de bölücü hedeflere siperlik yapan, terörist niyetlere müsamahalı ve muhabbetle bakan terör seviciliktir
Türkiye’de Kürt sorunu diye bir sorun yoktur. Var diyen, olduğunu ısrarla dayatıp iddia eden kim varsa kalbi Türk milletiyle bir atmayan namertlerdir
CHP ile HDP, yedek kulübesinde ısındırılan İP ile birlikte küresel emperyalizmin dümen suyuna girmişler, bayatlamış bir senaryo kapsamında Kandil’den İmralı’ya kadar adı konulmamış bir müzakere köprüsü kurmuşlardır. Kılıçdaroğlu’nun iradesi rehin alınmış, vicdanı haczedilmiştir
Sevr Anlaşmasını imzalayanlardan birisi olan Reşat Halis’in bugünkü temsilcisi, bu zamanki ismi CHP’li Ünal Çeviköz’dür. CHP, Türkiye’nin egemenlik haklarını, tarih çıkarlarını sömürgecilerin bakış açısıyla ele alan bir çarpıklığın, bir hezeyanın pençesindedir”