CHP Mersin İl Başkanı Koral Ömür, partisinin Mersin İl Kongresi’nde birlik ve beraberlik mesajı verdi. Ömür, CHP’yi daha da güçlenmiş ve kenetlenmiş biçimde, önce yerel iktidara ve sonra da genel iktidara taşıyacaklarını belirtti.
CHP Mersin İl Olağan Kongresi, bugün Mersin’de Yenişehir Atatürk Kültür Merkezi’nde yapılıyor. İl Kongresi Divan Başkanlığı’na seçilen PM üyesi Müslim Sarı’nın konuşmasının ardından CHP Mersin İl Başkanı Koral Ömür söz aldı. Ömür şöyle konuştu:
“Genel seçim sürecini CHP Mersin İl Örgütü olarak başarıyla tamamladık. Elimizden geldiğince görevimizi yerine getirdik. Partimize, şehrimize, halkımızın geleceğine katkı sunduk. Bu dönemde emeği geçen, görevi devraldığım benden önceki il başkanım sayın Adil Aktay’a, il yönetim kuruluma, ilçe başkanları ve yönetimlerine, kadın ve gençlik kollarıma, belediye başkanları ve meclis üyelerine ve emeği geçen tüm yol arkadaşlarıma, tüm Mersin il örgütüne emeklerinden dolayı ayrı ayrı teşekkür ediyorum.
Bugün burada il kongremizi gerçekleştireceğiz. 100 yıllık bir geçmişe sahip olmanın verdiği gurur ve sorumlulukla kongremizi geride bırakıp birlik ve beraberlik içinde yolumuza devam edeceğiz. CHP’yi daha da güçlenmiş ve kenetlenmiş biçimde, hep beraber daha ileriye, önce yerel iktidara, daha güçlü bir yerel iktidara ve sonra da genel iktidara taşıyacağız. Kongremizin tıpkı Mersin gibi barış, huzur ve kardeşlik içerisinde, CHP’ye yakışır bir biçimde geçmesini ve Mersin’imize, partimize ve halkımıza hayırlı olmasını diliyorum.”
Kongrede konuşan CHP Grup Başkanı Özel, CHP’nin baba ocağı olduğunu belirterek, “CHP içindeki tartışmaları, ‘acaba bir ayrılık, geçmişteki kötü örnekler gibi farklı partileşme süreçleri gibi kavga olur mu, ayrı düşme olur mu?’ diyenlere şunu söylüyoruz; biz bu babaevinin evlatlarıyız, çorbayı kaynatanlarız, bacayı tüttürenleriz. Bu evin tapusu bir kişiye aittir. O ne Kemal Bey’dir ne Özgür Özel‘dir. Ne İnönü’ydü ne Ecevit’tir. Bu evin tapusu bir kişiye aittir o da Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür” dedi.
Özgür Özel, “Bu örgüt bana inanır, yetkilendirirse bu takımın başına geçerim, bu takımı da şampiyon yaparım, söz veriyorum. Eğer yetki verilmezse partinin evladıyım, başarısı için emek vermeye devam ederim” ifadesini kullandı.
“KILIÇDAROĞLU’NA AKTARDIM”
Özel, süreç içerisinde partilerinin yenilenmesi ve güçlenmesi için gayret gösterdiğini vurgulayarak, bu sürecin nasıl yönetilmesi gerektiğini hem yetkili organlara hem de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na doğrudan aktardığın söylediğini söyledi.
Kongre’de söz alan Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ise şunları söyledi:
BİR TARAFTAN TARTIŞIRKEN GÖREVİMİZİ UNUTUP REHAVETE DÜŞMEMEK LAZIM”
“Bugün size, kentinizin belediye başkanı ama CHP’li bir belediye başkanı olarak seslenmek istiyorum. Bugün, 38’inci il kongremizi yapıyoruz. En son kongremizden bugüne gelene kadar iki sayın il başkanımız görev yaptı. Her ikisinin nezdinde bu süreçte partimize katkı veren yönetim kurulu üyelerine teşekkür ediyorum. Bu süreçte onlarla beraber çalışan, kadın kollarımıza, gençlik kollarımıza teşekkür ediyorum.
Mersin’de iyi bir sonuç alındı, mükemmel değil. Bizim görevimiz daha iyisini aramak. Ama Türkiye koşullarını değerlendirdiğiniz zaman şuradaki mottoda yazdığı gibi keşke sonuçlar da Mersin gibi olsaydı. Keşke ile değil de bunu çalışarak olması gerektiğini söyleyebiliriz. Gerçek budur; çalışmak, azmetmek, istikrarla bunu sürdürmek. Belediye başkanınız olarak şunu söylemek isterim, bir taraftan tartışırken görevimizi unutup rehavete düşmemek lazım. Altı ay sonra seçim var. Bu seçimde çok konuşan değil, çok çalışan kazanacak. Anamur’dan Tarsus’a kadar mezhep meşrep ayrımı yapmadan hizmet edenlerin seçimi olacak. İdeolojik bir tartışma olmayacak. Sayın Genel Başkanımızın temsilcisi olarak, Sayın grup başkanımızın da hatta en sade üyemizin de bizden beklentisi budur. Eğer umutlarımızın devam etmesini istiyorsak, eğer akabinde gelecek seçimlerde bu kez de CHP’li bir Cumhurbaşkanı adayı seçtirmek istiyorsak, CHP’yi iktidar yapmak istiyorsak bunun yolu buradan geçer. Konuşmak, konuşmak… Kavga etmek, tartışmak, enerji tüketmek değil. Enerjimizi halkımla tüketeceğiz. Onlara hizmet yoluyla tüketeceğiz. Bunu da yapıyoruz zaten.
“BİZE OY VERMEMEK İÇİN VERDİRMEMEK İÇİN KARA PROPAGANDA YAPANLARIN KÖYLERİNİN YOLLARINI YAPTIK”
Ben yerel seçimlerin siyasetteki değerini önemsiyorum. İktidar yerel seçimlerden geçiyor, Türk siyasi tarihte örnekleri vardır bunun. Bir daha keşif yapmaya gerek yok. 2019 martında halkımız bize yetki verdi. İttifak oldu, stratejik işbirlikleri oldu. Mersin’de Millet İttifakı yoktu. Halkların Demokratik Partisi aday çıkarmadı. Seçmenlerine teşekkür ediyorum. Yaptığımız hizmetlerde ayrım yapmadık. Bugüne kadar siyasi nedenlerle etnik nedenlerle mezhepsel nedenlerle gidilmemiş mahallelere gittik. Hatta bize terörist yakıştırması yapanların, bize oy vermemek için verdirmemek için kara propaganda yapanların köylerinin yollarını yaptık. Çiftçisine destek olduk. Hayvan verdik, makine verdik. Dedik ki; bizim partimiz CHP. Bizim önderimiz Gazi Mustafa Kemal, ulusal kurtuluş savaşını yürütürken sen Doğulusun, Batılısın ayrımı yapmadı. Hep beraber millet olarak emperyalistlere diz çöktürdük. Biz onun yolundan gidiyoruz, gitmeye de devam edeceğiz.
“BİZİM GİBİ PARTİLERDE BU TARTIŞMALAR OLUR”
Türkiye’nin sosyo-kültürel, sosyo-ekonomik yani eğitim, farkındalık, zenginlik, fakirlik bu sosyolojik gerçeğe bakarsanız insanlardan oy almamızın yolu onlara temas etmek. İşte onun için örgütler önemli. Örgütlerimizin aktif olduğu bir beldede, ilçede, bir ilde sonuçlar da değişir. Tıpkı Mersin’de olduğu gibi. Bundan sonraki süreçte bugün il kongremiz nihayetlenecek, yeni bir başkanımız olacak, yönetim kurulu üyelerimiz olacak. Diğer organlarını seçeceğiz ve yolumuza büyük kurultaya kadar devam edeceğiz. Büyük kurultayda genel başkanımızı seçeceğiz. Bizim gibi partilerde bu tartışmalar olur. Delegasyon gider oyunu kullanır. Bu kavga nedeni, ayrışma nedeni olmamalı. Geçmişten kendimize ders çıkarmalıyız. Aslında bu kurultaylar bizim güçlenme kurultaylarımız olmalı. Geçmişe bakarak aynı hataları yapmamamız lazım. Bundan sonra Mersin’e odaklanalım. Mersin seçimlerine odaklanalım. Genel merkez Türkiye seçimlerine odaklanacak. Partimizin tüm Türkiye’de, yerel yönetimlerde başarılı olması için çalışacak. Ama bizim, görev ve sorumluluk alanımız Mersin. Hep beraber, en sade üyemizden adaylara kadar… Büyükşehiri alacağız. Açık ara farkla alacağız. Adaletli olacağız.”
CHP Grup Başkanvekili Başarır ise şöyle konuştu:
“‘Niye birileri aday oluyor, neden kurultayda Genel Başkanı’nın karşısına çıkıyor’ gibi bir cümle kullanma hakkına sahip değiliz. Sayın Bülent Ecevit 1957’de milletvekili olmuş, Çalışma Bakanlığı yapmış, çok önemli görevlere gelmiş ama 72’de İsmet Paşa’nın karşısından aday olmuş. Aynı şekilde Deniz Baykal. Çok genç yaşlarda milletvekili olmuş, Maliye Bakanı, Enerji Bakanı olmuş, SHP’de Genel Sekreter olmuş, Erdal İnönü’nün karşısına çıkmış. Kendisiyle yol yürümekten her zaman onur duyduğum sayın Kemal Kılıçdaroğlu, Deniz Bey’den sonra grup başkanvekiliyken aday olmuş. Bunlar bizim partimizin demokrasiye, parti içi hukuka olan saygısının sonuçlarıdır. O yüzden, hiç kimse ‘O niye aday, bu niye aday, o hain’, hayır. Kimsenin buna hakkı yok arkadaşlar.
Grup Başkanımız, değerli yol arkadaşım, milletvekili olduğum günden itibaren her an yanımda oldu. En kötü günlerimde yanımda oldu. Daha önce milletvekilliği yaptığı için, grup başkanvekilliği yaptığı için tecrübelerinden yararlandım. Tabii ki çok kıymetli. Sayın Genel Başkan, hem onun döneminde Parti Meclis üyesi oldum hem de Grup Başkanvekili oldum, çok kıymetli.
Hiç kimse sayın Genel Başkanı suçlamıyor. Hatta, nasıl Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten başlayıp İsmet Paşa ile devam eden Bülent Ecevit ile devam eden, hepsinin ortak özelliği dürüst, namuslu, bu ülkeyi seven insanlarsa sayın Kemal Kılıçdaroğlu da tarihteki onların yanında yerini alacaktır. Hiç şüphe yok bunda. Ama delege de bir irade ortaya koyacaksa, Edirne’den, Rize’den, Mersin’den, Hatay’dan, Diyarbakır’a kadar delegenin bir iradesi olacaksa hiç kimseyi de hedef göstermek ya da ‘Parti bölünür mü’ demek kimsenin haddi değildir. Belki daha başka adaylar çıkacak. Belki daha başka söylemlerde bulunacağız. Belki daha fazla eleştiri ortaya çıkacak. Ama bu kaliteyi, demokrasi kalitemizi, ona gölge düşürecek söylemlerden uzak durmalıyız. Ben televizyonları seyrediyorum, herkes CHP’yi konuşuyor, yandaş kanal konuşuyor, bizim dediğiniz kanallar konuşuyor, sürekli CHP konuşuluyor. Türkiye’nin bu kadar sorunu varken CHP konuşuluyor. Herkes bu kurultayın sonucunda bir hikaye, kötü bir hikaye yaratmak istiyor. Hayır, bizim milyonlara olan sorumluluğumuz var. Yerel seçimler önemli, evet, Mersin’de durum iyi, Mersin’de oylarımız iyi, Mersin’de milletvekili sayısı arttı, bunu hep beraber yaptık. Ama Türkiye’nin her yeri Mersin değil maalesef. O yüzden, evet Mersin gibi olmalı sloganı güzel, doğru bir slogan. Korumamız gereken büyükşehirler var. Mersin’de almamız gereken ilçeler var. Bir kayıbın daha telafisi yok arkadaşlar.
Bu kurultay hepimizin bütünleştiği, yeni bir umudun doğduğu, yeni umutların ortaya çıktığı bir kurultay olmalı.
Sizlere çok teşekkür ediyorum. Kazanacak il başkanıma, yönetimine şimdiden başarılar diliyorum. Kurultay delegelerine, seçilecek 26 tane kurultay delegelerine yüreklerinin sesini dinleyerek oy kullanmalarını diliyorum. Ne benim ne bir başkasının ne basının ne de Twitter’daki trollerin etkisinde kalmasın. Tarihimize baksın, 70 seçimlerine baksın, 89’a baksın, halkın ne istediğini bir an için gözünden geçirsin ve oyunu kullansın.”
Konuşmaların ardından yapılan seçimde Koral Ömür yeniden il Başkanı seçilirken, yönetime ise şu isimler seçildi; işte o liste: