Bütçe görüşmelerine dair birçok kentte açıklama yapan DEM Parti, Mersin’de de SGK il binası önünde “ekmek ve adalet için bütçe” çağrısı yaptı.
DEM Parti öncülüğünde Mersin SGK İl Müdürlüğü önünde açıklama gerçekleştirildi. Emek ve Demokrasi Güçleri, Akdeniz Belediyesi Eş Başkanları Hoşyar Sarıyıldız ve Nuriye Arslan ve çok sayıda kişinin katıldığı açıklamada sık sık, “Yandaşa değil emekçiye bütçe”, “Sefalete teslim olmayacağız” sloganları atıldı.
DEM Parti İl Eşbaşkanı Bedriye Kuş, vergi affı, teşvik ve desteklerin sadece sermaye sahiplerine uygulanacağını belirterek, “Yoksul halk ve kamu emekçilerine ayrılan, bütçe ‘devede kulak’ kalıyor. Kamu emekçilerinin sayısı artarken aldıkları oran gittikçe düşüyor. Hükümet ve Merkez Bankası gelirini kat kat arttıracak olan bütün gayrimenkul ve sermaye sahiplerine cennet gibi bir ülke vadederken, emekçiye, yoksula ve dar gelirliye daha da artan oranda vergiler yükleyecek. 2025 bütçe planlamasının özeti: Savaş, sömürü ve sefalet devam edecek. Yoksulluk daha da derinleşecek” dedi.
Yoksulluk, sefalet ve çaresizliğin çocukların hayatına mal olduğuna dikkat Kuş,”Sokaklarda gezip dilenen çocukların başına gelenleri anlamaya çalışırken, anneleri hurda toplamaya giden beş çocuğun yanması haberini duyuyoruz. Kimse bize ailelerin sorumsuzluğunu temel sebep olarak göstermesin. Hükümet ekonomik planlamasını sınırlı sosyal yardımlarla yoksulun en konforsuz ve sefil bir seviyede kalması, yandaş sermayedarların ise daha da zenginleşmesi üzerine yapmakta ısrarlı. Kira artışı ya da fiyat artışı yaparken zengini sınırlamayan hükümet, yeri gelince de bu artışlar yüzünden enflasyonu düşüremiyorum diyerek bizimle dalga geçiyor. Yoksullara sadaka ve sus payı olarak verilen sosyal yardımlar çocukları her geçen gün daha da güvencesiz ve insanlık dışı bir durumda bırakıyor. Sosyal projelere, eğitime, kadınlara ve güvencesiz çalışanlara hiç pay ayırmayarak giderek artan Türkiye toplumsal yapısını ahlaki, sosyal ve eğitim açısından daha çökertmek istiyor. Yeter ki kimse sesini çıkarmasın. Ülkemizin savaş politikası nüfusun gittikçe artmasına neden oluyor. Hemen her yerde giderek artan güvencesiz işçi sayısı insanların birbirine olan sabrını ve kızgınlığını körüklüyor. Toplumsal ve ahlaki değerlerin yozlaşmasına neden oluyor.
Ekmek ve adalet için çıktığımız bu yolda her türlü zorluğa karşı emekçiden, dar gelirli ve dezavantajlı olandan yana politik duruşumuzdan vazgeçmiyoruz. DEM Parti olarak bizler; kapitalizme, emek sömürüsüne, yolsuzluğa, talana, gelir dağılımındaki uçuruma, açlığa ve yoksulluğa karşı işçi ve emekçilerin insan onuruna yaraşır ekonomik ve sosyal koşullara sahip olması için mücadele ediyoruz. Asgari ücretin dört kişilik bir ailenin tüm ihtiyaçları gözetilerek yoksulluk sınırının en az yarısı olacak şekilde ve tümüyle vergiden muaf tutularak belirlenmesi ve emekli maaşlarının yoksulluk sınırının üzerinde olması için herkesin insan onuruna uygun şekilde yaşayabileceği bir iş ve gelire sahip olabilmesi için mücadele ediyoruz ve etmeye devam edeceğiz.” Diye konuştu.
Asgari ücreti yoksulluk sınırının en az yarısı olacak şekilde belirlenmesi gerektiği çağrısında bulunan Kuş, önerilerini şöyle sıraladı;
İşsizliği önlemek için kamusal istihdam garantisi ve desteği sağlansın
İşsizlik Fonu’nu yalnızca işçiler ve işsizler yararına kullanılsın
Her türlü güvencesiz istihdama son verilsin, herkese güvenceli iş ve gelir güvencesi sağlansın
En düşük emekli maaşı en az yoksulluk sınırının yarısı düzeyine çıkartılsın
Emeklilere en az 25 bin lira bayram ikramiyesi verilsin
Tüm kamu emekçilerinin ve emeklilerinin 3.600 ek gösterge hakkını derhal sağlansın
İş cinayetlerinde ölmek istemiyoruz. İşçi sağlığı ve güvenliği koşulları tavizsiz uygulansın
Kamusal hizmetlere erişimde ve tüm alanlarda toplumsal cinsiyet eşitliğini esas alınsın
Kadın istihdamındaki cinsiyet temelli ayrımcılığı ortadan kaldıracak önlemler alınsın
Her mahalleye ücretsiz kreş açılsın
Tarlada, atölyede, evde kayıtsız çalışan kadınlara güvence ve eşdeğer işe eşit ücret sağlansın
Ev içi emeği görülmeyen kadınların sağlık ve emeklilik primleri bütçeden ödenerek emekli olmalarını sağlansın
Gençlere yönelik aktif istihdam politikalarını hayata geçirip, genç işsizliği ortadan kaldırılsın
Eğitim kamu kaynaklarıyla finanse edilsin ve “ücretsiz” olsun
Tüm engelli gruplarına şartsız olarak temel yurttaşlık geliri ödensin
Kamuda engelli istihdamı kotası yüzde 10’a yükseltilsin
Engellilerin tüm destek araç ve gereçlerini ücretsiz olarak karşılansın
Küçük esnafın vergi, sigorta primi ve banka borçları faizsiz ve uzun vadeli olarak yapılandırılsın
18 Yaşını geçmiş geliri olmayan/belli bir gelirin altındaki herkese insan onuruna yaraşır bir yaşam için temel gelir sağlansın.
İhtiyaç sınırına kadar elektrik, su, doğalgaz, kömür ve internet ücretsiz olarak sağlansın.
Şehir içi toplu taşımayı ücretsiz olsun.
Yoksul ailelerin okul giderleri kamu tarafından karşılansın
Yoksul ailelere kira desteği sağlansın
Sağlık hizmetleri herkes için nitelikli, erişilebilir, anadilinde ve tamamen ücretsiz sağlansın.
Kamusal kaynaklarla bölgesel eşitsizlikler ortadan kaldırılsın
Büyük sermayeye uygulanan vergi muafiyeti, istisnası, indirimi ve vergi aflarına son verilsin
Bütçedeki “vergi harcamaları” kalemi kaldırılsın
Kâr, faiz ve servet gelirlerine tanınan ayrıcalıklar kaldırılsın
Rantlar ve büyük servetler vergilendirilsin
Servete ve gelire göre artan oranlı bir vergi sistemi oluşturulsun
Yandaş derneklere, vakıflara yapılan ödemeler, durdurulsun
Halka ait kaynakların, israf ve şatafat için harcanmasına son verilsin
Savaş politikalarından vazgeçilsin, savaşa ve güvenlik harcamalarına akan kaynaklar azaltılsın,”