Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkanı Ali Babacan, “Şırnak, Uludere’de Roboski’de hayatını kaybeden 34 vatandaşımız için adalet bekliyor. Kimse Roboski’nin hesabını vermedi” dedi.
Şırnak Kapalı Spor Salonunda düzenlenen partisinin 1. Olağan İl Kongresinde bir konuşma yapan Babacan, “Bugün sizleri El-Ceziri’nin, aşıklar diyarı Mem û Zin’in şehrinden Cudi Dağı’nın yamacından saygıyla sevgiyle selamlıyorum” ifadelerini kullandı.
İktidara yönelik eleştirilerde bulunan Babacan, KHK’lar ile bir çok kişinin mağdur edildiğini söyledi.
Sınavlarda yüksek puan alan insanların mülakatlarda elendiğini ifade eden Babacan, “Türkiye’nin demokrasi ve atılama ihtiyacı var. Türkiye’nin DEVA Partisi’ne ihtiyacı var” dedi.
Dün Cizre ilçesinde halkla bir araya geldiğini belirten Babacan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Gençlerle bir araya geldik. Biraz detaylı konuştuğumuzda özgürlüklerle ilgili sorunlar yaşadıklarını dile getirdiler. Sosyal medyada rahatça paylaşım yapamadıklarını ifade ettiler. Hepsi işsizdi gençlerin. Gençler tanıdık ve desteğin olmadan işe girilemeyeceği kanaatine sahip. Adaletin olmadığı, fırsat eşitliğinin olmadığı bu ülkede gençlerimiz gelecekleriyle ilgili bir umut sahibi olamazlar.”
“Sorunlarımızı derinleştiren, bu sisteme DEVA Partisi son verecektir. Bugün bu ülkede yoksulluk intiharları var. Karartma gelmiş, basına yayımlayacaksınız diyorlar” diyen Ali Babacan, şöyle devam etti:
“Bu coğrafyanın ne acılardan geçtiğini, adaletin nasıl arandığını çok iyi biliyoruz. 1994 yılında Şırnak’yta Koçağılı ve Kuşkonar köylerinde de ne olduğunu gayet iyi biliyoruz. Sevgili Tahir Elçi’nin ısrarlı hukuk mücadelesi sonucunda tam 26 yıl sonra Anayasa Mahkemesi 1994 yılında yaşanan acının aydınlanmasına ancak katkı sunabildi. Ve dediki: ‘askeri uçaklar bombaladı, 38 vatandaşın yaşam hakkı ihlal edildi’. Ama neden sonra. Rahmetli Tahir Elçi kararı göremedi. Ama Şırnak hala adalet bekliyor.
Şırnak, Uludere’de Roboski’de hayatını kaybeden 34 vatandaşımız için adalet bekliyor. Etkili bir hukuk soruşturması yürütülmedi. Kimse bunun hesabını vermedi. Kimse çıkıp bir özür dahi dilemedi. Söz veriyoruz. Bu coğrafyada çığlıklara sessiz kalmayacağız. Bu topraklarda yakılan Kürtçe ağıtların yankısını Ankara’da yüreğimizde taşıyacağız.”