habernews24 herkesin haberi
Hikmet Durgun-
Mersin merkezli hizmet veren ve Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşu arasında yer alan Arbel Gıda’nın sahipleri FETO mağduru Mahmut Arslan, kardeşleri Hasan ve Hüseyin Arslan, yargılandıkları FETO davasında beraat ettiler. Arslan kardeşler FETO’nun etkin olduğu dönemde çok mağdur edilmişlerdi. FETO’cü polislerce telefonları hukuksuz bir şekilde dinlenen Arslan kardeşler mal varlıklarına el konulma riskiyle karşı karşıya kalmışlardı.
Edinilen bilgilere göre Mersin merkezli hizmet veren ve Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşu arasında yer alan Arbel Gıda’nın sahipleri FETO mağduru Mahmut Arslan, kardeşleri Hasan ve Hüseyin Arslan, Mersin Ticaret Borsası Başkanı Abdullah Özdemir, Abdülkadir Külahçıoğlu ile Ayşe Gülçin Hazar hakkında ‘FETÖ/PDY’ye üye olmak’ suçlamasıyla dava açılmıştı.
17- 25 Aralık sonrasında şirketin Bank Asya hesaplarında yaşanan hareketliliğin de yer aldığı dosya kapsamında hakim karşısına çıkan sanıklar, suçlamaları reddetmişti. Mersin 2.Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasında oy birliğiyle alınan kararın ardından sanıklara 3 yıl 1 ay 15 gün ceza verilerek yurt dışına çıkış yasağı konmuştu.
Ceza alan Arslan kardeşler ile diğer kişiler aldıkları cezaya itiraz ederek istinaf mahkemesine başvurdu. Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2.Ceza Dairesi’nde görülen istinaf duruşmasına Arslan kardeşler, Özdemir, Külahçıoğlu ve Hazar Mersin 7.Ağır Ceza Mahkemesi’nden SEGBİS ile katıldı. Açık duruşmaya katılan sanık avukatları Mersin 2.Ağır Ceza Mahkemesinin gerekçeli kararını, İstinaf talebini içerir dilekçeyi, dosyada bulunan tüm bilgi, belge ve raporları sunarak savunmalarını yaptı.
“ÇOK MAĞDUR OLDUK, FETO İLE MÜCADELE EDEN KİŞİLERİZ”
İş insanı Mahmut Arslan duruşmada önceki savunmaları tekrar ederek, şunları söyledi: “FETÖ terör örgütünden Türkiye’de en çok mağdur olmuş kişilerden biriyim. Aile ve şirket olarak FETÖ terör örgütüne karşı mücadele etmiş kişileriz. 17/25 Aralık süreci başlamadan bu terör örgütüyle mahkemelik olan nadir kişilerden biriyim, şahsıma yöneltilen suçlamalar 17/25 Aralık sürecinden önceki ve asılsız suçlamalardır. 17/25 Aralık sürecinden sonraki Bank Asya ile ilgili üzerime yöneltilen suçlamalar bilirkişi raporu ile asılsız olduğu ortaya çıkmıştır. FETÖ terör örgütüne yardım ettiğimiz iddiası hukuka ve vicdana sığmıyor. Deşifre isimli televizyon programına katıldığım ve bu terör örgütünün aleyhine vermiş olduğum beyanlar üzerine hakkımda asılsız isnatlarda bulundular ve şikayet edildim. Bilirkişi raporundan anlaşılacağı üzere örgüte yardım etmişliğimizde yoktur. Suçsuzum beraatimi istiyorum.”
Duruşmada Hasan ve Hüseyin Arslan kardeşler ile Ömer Abdullah Özdemir, Abdülkadir Külahçıoğlu ve Ayşe Gülçin Hazar’da suçsuz olduklarını belirterek beraatlarını istedi.
SAVCI HEPSİNİN BERAATİNİ İSTEDİ
Sanık avukatlarının savunmasının ardından Cumhuriyet Savcısı esas hakkındaki mütalaasını açıkladı. Savcı mütalaasında, dosyaya yansıyan delil değerlendirmesinde tüm sanıklar için terör örgütüne üyelik için aranan çeşitlilik, yoğunluk ve süreklilik içeren delillerin dosyaya yansımadığını ifade etti.
Örgüte yardım bakımından ise sanıkların örgütün finansal en önemli kaynağını oluşturan Bank Asya’ya ilişkin şahıs olarak olmasa dahi şirket bakımından bazı para akışının bulunduğu, ancak sanıkların şirket ile ilgili başka bankalar ve alınan bilirkişi raporu bu para akışının örgütsel yardım içerir nitelikte olmadığını ve yardım suçunun unsurlarının oluştuğuna ilişkin yeterli delilin mevcut olmadığını bildirdi.
Cumhuriyet Savcısı, bu itibarla 2.Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararının kaldırılarak atılı suçların unsurlarının oluştuğuna ilişkin mahkûmiyete yeter delil olmadığı için sanıkların ayrı ayrı beraatını istedi.
TÜM SANIKLARA BERAAT VE YURT DIŞI ÇIKIŞ YASAĞI KALDIRILDI
Savunmaların ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti bütün sanıkların üzerine atılı olan eylemlerin işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle hepsinin ayrı ayrı beraatına karar verdi. Mahkeme sanıklar hakkındaki yurt dışı çıkış yasağı adli kontrol kararlarını da kaldırdı.
Mersin’de hayırsever iş adamları olarak da bilinen Arslan kardeşler, FETO tarafından çok mağdur edildiler. Mersin’de FETO üyesi polisler 2012 ile 2014 yılları arasında Arslan kardeşlerin telefonlarını hukuksuz bir şekilde dinlemişlerdi ve onları mal varlıklarına el koymakla tehdit etmişlerdi.
Mersin’de binlerce kişiyi iş yerlerine istihdam eden ve ülke ekonomisine ciddi katkıları olan Arslan kardeşlerin iş yerleri Türkiye Cumhuriyeti Bakanları ile birkaç ülkenin bakanları tarafından ziyaret edildi.
