Üst üste kırdığı rekorlarla Türkiye’nin lokomotif ve lider limanı olmayı başaran Mersin Uluslararası Limanı (MIP), bu yılın ilk 8 ayında sergilediği performansla geçen yılın aynı dönemine göre konteyner işlem hacminde yüzde 10 büyüdü. MIP Genel Müdürü Johan Van Daele: “MIP, Türkiye’nin dünyaya açılan stratejik kapılarından biridir” dedi.
Mersin Limanı, her geçen gün kararlı yükselişini sürdürüyor. Ocak-Ağustos 2021 döneminde de gelişmesine devam eden MIP, konteyner işlem hacminde yüzde 10 büyüme kaydetti. Konteyner hacminin bir önceki yıla göre yüzde 19’luk artışla kapatıldığı ağustos ayında, konvansiyonel kargo işlem hacminde ise bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 127 oranında yükseliş oldu. Konvansiyonel yükler bazında ilk 8 ayda gerçekleşen işlem hacmi ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 8 artışla istatistiklere yansıdı.
“TÜRKİYE, SALGININ İŞ DÜNYASI ÜZERİNDEKİ ETKİSİNİ OLUMLU YÖNDE YÖNETTİ”
MIP’den yapılan açıklamaya göre, yakalanan heyecan verici bu rakamlar, Türkiye’nin stratejik deniz kapısı Mersin’i “Doğu Akdeniz’in Lider Limanı” yapma çabasında olan MIP’nin hedefi doğrultusundaki kararlılığının göstergesi oldu. MIP Genel Müdürü Johan Van Daele, yaptığı açıklamada, Mersin Limanındaki gelişmeleri, hedeflerini ve pandemi sürecinin limana yansımalarını değerlendirdi. Dünyanın, pandemi salgınının neden olduğu ticaretteki ani bozulmalara bağlantılı olarak, ticaret hacimlerinde beklenmedik artışlarla karşı karşıya kaldığını belirten Van Daele, “Ancak, ülkeler arasındaki ticaretin asla durmayacağı yerleşik bir gerçektir. Dünyanın her yerinde olduğu gibi Türkiye ve MIP de salgının başlangıcında ani ekonomik yavaşlamalar, kilitlenmeler ve kapalı sınır kapıları ile karşı karşıya kaldı, ancak yüksek dayanıklılık seviyeleri sayesinde Türkiye ve bölgenin, salgının iş dünyası üzerindeki etkisini olumlu yönde yönettiğini not ediyoruz” dedi.
“MIP, 2020’Yİ EN YÜKSEK KONTEYNER HACMİYLE TAMAMLADI”
Hükümetin normalleşme ve istikrara yönelik adımlarının ardından, 2020’nin dördüncü çeyreğinde ticarette güçlü bir toparlanma ve önemli hacimde bir büyüme olduğunu dile getiren Daele, bu büyümenin de 2020’nin genel negatif küresel rakamlarına kıyasla MIP ve Türkiye’nin son çeyrek rakamlarını olumluya çevirecek kadar güçlü olduğunun altını çizdi. Daele, “MIP, toparlanma döneminde bölgedeki narenciye sezonuna denk gelen ve ihracata yönelik üretimi desteklemek için ithal hammadde talebini artıran muazzam güçlü bir ihracat büyümesi yaşadı. MIP, 2020’yi 2 milyon TEU’nun üzerinde, Türkiye’deki bir terminal tarafından bugüne kadar elde edilen en yüksek konteyner hacmiyle tamamladı. Bu zorlayıcı pandemi sürecine rağmen, erken alınan Covid-19 güvenlik önlemleri, operasyonel sürekliliği ve halkımızın güvenliğini garanti etti” ifadelerini kullandı. Ancak, bugün piyasada yeni bir zorlukla, boş konteyner sıkıntısıyla karşı karşıya olduklarına dikkat çeken Daele, “Bu sıkıntı, salgının olası yeni dalgalarına karşı koruyucu ve önleyici yaklaşımlar, stokçuluk eğilimi ve dünya pazarındaki hammadde fiyatlarının artmasıyla şiddetlenmiştir. Sonuç olarak, MIP ve diğer Türk limanları, Covid-19 virüsünün yayılması sona erene kadar yakın gelecekte beklenmedik hacim dalgalanmalarıyla başa çıkmak zorunda kalacaktır” diye konuştu.
“MIP, TÜRKİYE’NİN DÜNYAYA AÇILAN STRATEJİK KAPILARINDAN BİRİDİR”
Limanın kapasitesi ve genişletme projesine de değinen Daele, MIP’nin, yüksek ihracat ve ithalat hacimleriyle yoğun zamanlarda maksimum terminal kapasitesine yakın olduğuna işaret etti. Önümüzdeki yıllardaki ekonomik büyüme göz önüne alınarak tüm paydaşlara hizmet vermek için saha ve rıhtımların genişletilmesi gerektiğinin altını çizen Daele, geç kalınmadan projenin en kısa sürede başlaması gerektiğini vurguladı. Daele, şöyle devam etti: “MIP ayrıca, sadece ticaretin sürekliliğini sağlamak için değil, aynı zamanda hinterlandı ve lojistik ekosistemdeki kilit rolünü korumak için Mersin’deki verimli konteyner kapasitesini oluşturmak zorundadır. MIP sadece Türkiye’ye hizmet etmekle kalmayıp aynı zamanda Irak, Suriye ve BDT ülkelerine dolayısıyla dünyaya açılan stratejik kapılardan biridir. Bu ekosisteme gerekli kapasitenin sağlanması, bölgede güçlü bağlantıya sahip sürdürülebilir bir iş ortamının hazırlanması için her zaman kritik gereksinimlerden biri olacak ve böylece daha fazla yatırım kararı alınacaktır. Üstelik bu tür bir gelişme, sadece müşterilerin tedarik zincirlerinde değer oluşturmakla kalmayıp lojistik verimliliklerini de artıracaktır. Bunu desteklemek için MIP, hinterlant kapsamındaki müşterilerine daha iyi görünürlük ve bağlantı sağlayarak tedarik zinciri esnekliğini artırmaya yönelik yoğun bir şekilde çalışmaktadır. Intermodal bağlantı, dijital platformlar ve yüksek katma değerli lojistik, paydaşlarımıza hizmet şeklimizi dönüştürecektir. MIP, dijital bir platformda mevzuat uyumluluğu portalları sağlamak için gümrüklerle yakın iş birliği yapıyor. MIP, sadece altyapının geliştirilmesine değil, aynı zamanda genişleme projesi üzerindeki çalışmalar sırasında ve sonrasında da verimliliği ve operasyonel kapasiteyi artırmak için teknolojinin geliştirilmesine odaklanıyor.”
“ÇOK BOYUTLU BİR GENİŞLEMENİN PEŞİNDE OLACAĞIZ”
MIP’in sürdürülebilirlik alanında liderlik hedefleri olduğunu belirten Daele, “2030 yılına kadar karbon emisyonlarımızı yüzde 50 oranında azaltmak, öncelikli hedefimizdir. Bunu sağlamak için ilgili tüm paydaşlarla güçlü bir iş birliğiyle hareket edeceğiz. MIP ayrıca, çalışan beceri tabanını artırmaya ve gelecekteki Endüstri 4.0 gelişmeleriyle entegre olmaya odaklanacak. Sonuç olarak, insan gelişimi, teknoloji, çevre ve terminal tasarımını kapsayan çok boyutlu bir genişlemenin peşinde olacağız” dedi.