Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dün akşam yaptığı “Bugün Merkez Bankası başkanımla görüştüm. Faizleri düşürmemiz şart” açıklamasının ardından, TCMB Başkanı Kavcıoğlu’ndan dikkat çeken bir mesaj geldi. Kavcıoğlu, para politikasına ilişkin “Piyasalardaki haklı bir gerekçeye dayanmayan erken gevşeme beklentilerinin tümüyle ortadan kalkması gerekiyor” dedi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu, yatırımcılarla videokonferasn yöntemiyle bir görüşme gerçekleştirdi.Toplantıya Başkan Yardımcıları Uğur Namık Küçük, Semih Tümen ve Mustafa Duman da katıldı. Toplantıda TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu, para politikasında erken gevşemeye yönelik oluşan beklentinin ortadan kalkması gerektiğine vurgu yaptı.
Kavcıoğlu’nun açıklamalarından satır başları:
Raporumuzdaki görünümle uyumlu gerçekleşti. İktisadi faaliyet güçlü ve trendinin üzerindeki seyrini sürdürdü.
Halihazırda ihracattaki güçlü artış eğiliminin, altın ithalatındaki belirgin gerilemenin ve bireysel kredilerdeki yavaşlamanın dış dengede beklenen iyileşmeyi desteklemesini bekliyoruz.
Son dönemde aşılamaya dair olumlu gelişmeler, turizm başta olmak üzere salgından olumsuz etkilenen sektörlerde iktisadi faaliyetin normale dönmesine ve cari dengedeki süregelen iyileşmeye önemli ölçüde katkıda bulunacaktır.
“SIKI PARA POLİTİKASI DURUŞU GEREKİYOR”
Ekonominin yeniden dengelenmesini sağlayacak ılımlı bir iç talep ve kredi büyümesi sağlanması için sıkı para politikası duruşu gerekiyor.
Enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve 2023 yılında orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar politika faizini, güçlü dezenflasyonist etkiyi muhafaza edecek şekilde, gerçekleşmiş ve beklenen enflasyonun üzerinde bir düzeyde oluşturulmaya devam edeceğiz.
Nisan Enflasyon Raporu tahmin patikasındaki belirgin düşüşün üçüncü çeyreğin sonunda, dördüncü çeyreğin başı gibi olacağı düşünülüyor. Bu görünüm, bizim dezenflasyon süreci boyunca politika faizini enflasyonun üzerinde tutma kararlılığımızla birlikte yorumlanmalıdır.
“PARA VE KUR POLİTİKASI METNİ YOL HARİTASI OLACAK”
“Para ve Kur Politikası” Metnini 2021 yılında uygulayacağımız politikalar ve iletişim stratejisi açısından bir yol haritası olarak görüyoruz. Yılın ilk iki çeyreğinde olduğu gibi bundan sonra söz konusu yol haritasına sıkı sıkıya bağlı kalacağız. Önümüzdeki dönemde para ve kur politikaları, bu metinde belirtilen esaslara göre uygulanacaktır.
Sadeleştirilmiş operasyonel para politikası çerçevesini koruyacağız. Bu çerçevenin, aktarım mekanizmasını güçlendirdiğine ve para politikası duruşu iletişiminin daha sade ve net şekilde kurulmasına imkân verdiğine inanıyoruz. Bu bağlamda, bir hafta vadeli repo faiz oranı, temel politika aracımız olmaya devam edecektir.
“ERKEN GEVŞEME BEKLENTİSİ KALKMALI”
Kararlarımızı veri odaklı bir yaklaşım içinde, enflasyon başta olmak üzere tüm makroekonomik veri akışını göz önünde bulundurarak, şeffaf ve öngörülebilir bir şekilde almaya devam edeceğiz.
Piyasalardaki haklı bir gerekçeye dayanmayan erken gevşeme beklentilerinin tümüyle ortadan kalkması gerekiyor. Merkez Bankası kanunla kendisine verilmiş fiyat istikrarı amacına bağlıdır.
ERDOĞAN TEMMUZ VE AĞUSTOSU İŞARET ETMİŞTİ
Toplantı öncesinde TRT’de katıldığı yayında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TCMB Başkanı ile görüştüğünü belirtmiş ve faizleri düşmesi gerektiğini söylemişti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bugün de Merkez Bankası başkanımızla görüştüm. Bizim bir defa faizleri düşürmemiz şart. Onun için de temmuz-ağustos, buraları bulacağız ki faiz düşmeye başlasın” dedi.
TRT’de dün akşam soruları yanıtlayan Erdoğan, büyüme ivmesinin mevcut şekliyle devam etmesi durumunda enflasyonun tek haneye inip inemeyeceği sorusu üzerine şunları söyledi:
“O bağlantıyı direkt olarak bu şekilde kuramayız. Bu konuda ben yine aynı iddianın peşindeyim o da şu; hatta bugün de Merkez Bankası başkanımızla görüştüm. Bizim bir defa faizleri düşürmemiz şart. Onun için de temmuz-ağustos, buraları bulacağız ki faiz düşmeye başlasın. Çünkü faiz yükünü biz yatırımların üzerinden kaldırırsak, maliyetlerin üzerinden kaldırırsak ondan sonra maliyet enflasyonunu tetikleyen faiz olduğu için orada da bir rahatlama dönemine inşallah girmiş olacağız. Çünkü bütün mesele o maliyet enflasyonundan faiz yükünü kaldırmaktır.”