Mersin Barosu ve ÖHD, polisin ÖHD’li avukatlara orantısız güç ve plastik mermi kullanarak müdahale etmesini protesto etti.
Mersin Barosu ve Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD), ÖHD üyelerinin 18 Şubat’ta yaptıkları basın açıklamasına dönük polis saldırısına ilişkin basın açıklaması düzenledi. Mersin Adliyesi önünde yapılan açıklamaya çok sayıda avukat katıldı.
Açıklama yapan Mersin Baro Başkanı Gazi Özdemir, ÖHD’li avukatların gerek 24 Ocak 2022 tarihinde Tehlikeli Avukatlar Günü’ne ilişkin gerekse de 18 Şubat günü Mersin Adliyesi önünde yapmak istedikleri basın açıklamasında polisin müdahalesine maruz kaldıklarını kaydederek, “Avukatlık Kanunu’nun 76’ıncı Maddesi hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını savunmak konusunda avukatlara görevler yükler” diye belirtti.
‘SALDIRIYI KABUL ETMİYORUZ’
Mersin Barosu olarak her zaman meslektaşlarının yanında olacaklarının altını çizen Özdemir, “ÖHD üyesi meslektaşlarımızın basın açıklaması yapma isteğine polisin orantısız güç ve plastik mermi kullanarak engel olmasını alsa kabul etmediğimizi ve kınadığımızı yaşanan olayın takipçisi olduğumuzu değerli kamuoyuna saygı ile duyuruyoruz” dedi.
‘BAŞSAVCI GÖREVLENDİRMİŞ’
ÖHD Mersin Şube Eşbaşkanı İbrahim Kaya ise, Mersin Barosu avukatlarına son bir aylık süre zarfı içerisinde iki defa saldırı gerçekleştirildiğini hatırlatarak, “İlk saldırı 24 Ocak günü Tehlikeli Avukatlar Günü’nde, Demokrat Avukatlar Grubu, ÖHD ve ÇHD’li avukatlarının ortak yapmak istedikleri basın açıklamasına yapıldı. İkinci saldırı da, ÖHD’li avukatlar olarak, Aysel Tuğluk’un tahliyesine ilişkindi. İkinci saldırıyı birinci saldırıdan farklı kılan durumlar şuydu, başsavcı bey birinci saldırıyı gerçekleştiren polis amirleri ve polislerin performansını beğenmemiş olacak ki, ikinci saldırıyı gerçekleştirmeden önce özel olarak Akdeniz İlçe Emniyet Müdürlüğü’nü görevlendirmişti” diye konuştu.
‘SAVUNMA SUSMAYACAK’
İkinci saldırıda kendileriyle muhatap olan polislerin özel olarak başsavcılıktan talimat aldıkları yönünde görüşü kendileriyle paylaştıklarını belirten Kaya. şöyle devam etti; “Bizler de açıklama yapma noktasında direniş gösterince, ilk olarak kalkanlarla adliye içerisine itilmeye çalıştık. Sonra ise hem biber gazı hem de plastik mermi ile müdahalenin boyutunu arttırdılar. Başsavcı bu teamülleri, bu hakkı yıkmaya kırmaya çalışıyor. Biz bunun önünde duracağımıza, buna müsaade etmeyeceğimizi ifade etmek istiyoruz. Ayrıca başsavcıya buradan sesleniyoruz; adliye kimsenin babasının mülkü değildir. Adliye hâkimin, savcının iş yeri evi olduğu gibi aynı zamanda avukatlarında iş yeri ve evidir. Biz dün de basın açıklamasını adliye önünde yaptık, bugün de basın açıklamasını adliye önünde yapıyoruz ve yarın da basın açıklamasını adliye önünde yapmaya devam edeceğiz. Savunma susmadı, susmayacak”