habernews24 herkesin haberi
Mersin Büyükşehir Belediye Meclis üyesi İsmet Kırboğa, 1 Eylül Dünya Barış günü dolayısıyla bir kutlama mesajı yayınladı.
Barışın tüm dünyada hakim olmasını dileyen Kırboğa, mesajında şu ifadelere yer verdi; “İnsanlığın bugüne dek yaşadığı en büyük savaş olan 2.Dünya Paylaşım Savaş’ının 1 Eylül 1939 tarihinde Alman Ordularının Polanya’nın Batı kesimlerini işgal edilmesiyle başladığı kabul edilir. 50 Milyon İnsanın hayatına en az bir o kadarda yaralanmasına, sakatlanmasına, yol açan bu savaşın bitmesinden sonra Dünya Barış Günü ilan Edilmiştir. Emperyalistler arası Dünya’nın yeniden paylaşım süreci bitiminden sonra gelen Barış aynı zaman da yeni çelişkilerle bölgesel savaşların habercisi olana dek barış savaş demektir, savaşta barış demektir. Savaş’ın galipleri kendi çıkarlarını tüm dünya ezilen halklara kuşkusuz yenik emperyalist güçlere dayatmış dünya nüfuz alanları temelinde aralarında bölüşmüş ve paylaşımı daimi kılmak üzere Evrensel Barış’ı tesis etmesi için Birleşmiş Milletleri kurmuşlardır.
Ezen ve ezilen halklar arasında barış içinde bir arada yaşamak kutsandı. Devletler söz konusu dönemi sanki gerçek bir barış dönemi olarak algılamasına yol açtı. Birçok ulusun bağımsızlık hakkı ve özgürlükten yoksun olarak varlığını sürdürdüğü, dünyanın nüfuz alanlarına göre paylaşımı ve bu alanlar üzerinde emperyalist rekabet devam ettiği sürece, emperyalist haksız savaşların ortadan kalkması mümkün değildir.
1945-2020 döneminde, II. Dünya Savaşı sonrasındaki bu 75 yıllık barış sürecinde, dünyanın 90 ülkesinin dahil olduğu savaşlarda yaklaşık 25 milyon kişi yaşamını yitirdi. Bir başka deyişle bu dönem boyunca dünyanın her iki ülkesinden birinde haklı ya da haksız savaşlar yaşanmıştır. Birleşmiş Milletlerin gözetiminde, denetiminde ve üstelik de çoğunda onun koyduğu “temiz savaş” kurallarına uyularak yürütülen bu 200 savaşta II. Dünya Savaşında ölenlerin yarısına yakın sayıda insan hayatı yok olmuştur.
Ayrımcılığın son bulduğu çocukların ve bebeklerin yatağa aç girmediği, çevre ve doğanın korunduğu, din, dil, ırk, cinsiyet gözetmeksizin herkesin eşit hak ve özgürlerle yaşayabildiği bir ülke istiyoruz.
hem ülkemizde hem bölgemizde hem de Dünyada barışın sonsuza kadar egemen olması için her türlü hukuki ve demokratik mücadeleyi sürdüreceğiz.
Bu nedenle hem içerde hem de dışarda sorunlarımızı barış zemininde çözmeliyiz. Türkiye’nin ihtiyacı hukukun üstünlüğüne, adalete, demokrasiye ve özgürlüğe olan inançtır. Bu duyguyla; 1 Eylül Dünya Barış gününü kutluyorum.
