Mersin 9. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen İrem Bahçe cinayeti davasından önce, Mersin Kadın Platformu üyeleri basın adliye önünde açıklaması yaparak, adalet çağrısı bulundular.
Polisin yoğun güvenlik önlemi aldığı eylemde Mersin Kadın Platformu adına açıklamaya yapan Deniz Bingöl, faillerin en ağır cezayı alıncaya kadar mücadele edeceklerini söyledi.
2019 yılında Mersin Bahçelievler Mahallesinde 17 yaşındaki İrem Bahçenin kardeşi Mehmet Ali Bahçe tarafından öldürüldüğünü söyleyen Bingöl, “İrem 17 yaşında 07.11.2019 tarihinde kardeşi Mehmet Ali Bahçe tarafından Mersin’de Bahçelievler Mahallesinde katledildi. Urfa Haliliye İlçesi Örencik Köyünde ailesi ile birlikte yaşayan İrem hamile olması bahane edilerek aile meclisinin kararı ile sözde töre cinayeti lafları altında katledildi. Altı aylık hamileyken öldürülen İrem’in bebeği ameliyatla alınıp kuvözde yaşatılmaya çalışılmış ne yazık ki kurtarılamamıştır, bebeği sahiplenen kimse olmadığı için kimsesizler mezarlığına defnedilmiştir. İrem’in ölümünün namuslarını temizlediği bahanesiyle köylerine dönen ve hiçbir şey olmamış gibi yaşamaya devam eden aile, sorgulama sırasında da aynı soğukkanlılıkla “intihar” ettiğini söyledi” dedi.
“ADALETE SESLENİYORUZ”
Töre cinayeti adı altında hayatlarımızın yok edilmesini reddediyoruz” diyen Bingöl, “Yapılan araştırmalarda beyanlar arasındaki tutarsızlık nedeniyle araştırmalar derinleştirilmiş ve 2021 yılında düzenlenen iddianamede İrem’in “töre” bahanesiyle ailesi tarafından katledildiği ortaya çıkmıştır. İrem’in annesi Saadet Bahçe babası Kasım Bahçe erkek kardeşleri Mehmet Ali Bahçe ve Vedat Bahçe amcaları İbrahim Bahçe ve Mehmet Veysi Bahçe tutuklu olarak yargılanmaktadır. Töre cinayeti adı altında hayatlarımızın yok edilmesini reddediyoruz! Dizayn etmeye çalıştığınız bu hayat bizim, vazgeçmiyoruz! Bugün bir kez daha erkek adalet değil, gerçek adalet demek için Mersin Adliyesi önünde toplandık. Bugün konuştuğumuz bu dava da yaşamlarımızın bir avuç erkeğin elinde olmaması için her gün savunduğumuz ama yine tek adam tarafından bir gecede kaldırılan İstanbul Sözleşmesi’nin hayatlarımızın güvencesi olduğunu kanıtıdır. İki yılı aşkın süredir sonuçlanmayan bu davanın failleri ortadayken sağlanmayan adalete sesleniyoruz, failler en ağır cezayı alıncaya kadar pes etmeyeceğiz” dedi.