Öğrenci Velileri Derneği (Veli Der) Mersin Temsilciliği faaliyetlerine başladı

Öğrenci Velileri Derneği (Veli Der) Mersin Temsilciliği faaliyetlerine başladı. Dernek temsilciliği eğitimciler, sendikalar ve sivil toplum örgütleri temsilcileriyle bir araya gelerek kuruluş amaçlarını anlattı.

Bir kafede gerçekleştirilen basın toplantısında konuşan Veli-Der Mersin Temsilcisi İlhan Topaloğlu, anayasada ve yasalarda eğitimde çocuğun üstün yararı ilkesinin esas alındığını ancak yasal düzenlemelerin yetmediğini, bu alanda farkındalık yaratacak, yönetimi yönlendirecek sivil toplum örgütlerine ihtiyaç olduğunu vurguladı.
Topaloğlu, “Veli-Der bu farkındalığı sağlamada, işlevselliği harekete geçirmede belirgin bir rol oynayacaktır. Eğitim, sadece eğitimcilere bırakılmayacak kadar çok yönlü bir alandır. Eğitim ortamı, öğretmen, eğitim araçları, eğitim programları eğitim değişkenlerindendir. Veli-Der de bu değişkenlerden biridir. Eğitim hizmetini verenlerden daha iyi hizmet talep etme konusunda taraf olacağız” dedi.

Eğitim hakkının ve sağlık hakkının alınıp satılır bir meta haline dönüştürüldüğüne vurgu yapan Topaloğlu, “Eğitimin de paralı hale getirilmesi biz velileri, çocuklarımızı her geçen yıl daha da artan sorunlar yumağı ile karşı karşıya bırakıyor. Kamu okullarına temizlik, okul yemeği, personel ve öğretmen ataması için tasarruf tedbirleri gerekçesiyle kaynak aktarılmazken eğitim bütçesi daha çok özel okullara, karşılamalara, uğurlamalara ayrılıyor. Özel okulların kamu okullarına oranı 20 yılda yüzde 4’ten yüzde 24’e ulaştı. Kamu okullarıyla özel okullar arasındaki eşitsizlik her geçen gün derinleşiyor. Özel okulların paralı olmasının yanı sıra kamu okulları da kayıt ücreti, temizlik parası, aidat, kulüp ücreti denilerek paralı hale getiriliyor” diye konuştu.

Okullarda güvenlik ve temizlik sorununun her geçen gün büyüdüğüne, okul idarelerinin gündelik ücretlerle ve sosyal güvencesiz çalıştırılan işçilerle bu sorunu aşmaya çalıştığına sitem eden Topaloğlu, “Okullarımıza acilen yeterli ve kadrolu temizlik görevlisi ataması yapılmalıdır. Çocuklarımızın yaşamı, sağlığı, kamusal, laik eğitim hakkı, temiz okul ortamında eğitim görme hakkı tasarruf gerekçesine feda edilemez. İlkokuldan yükseköğretime kadar biz öğrenci velileri ve çocuklarımız derin bir güvenlik endişesi yaşıyoruz. Bu durumun altında yatan ekonomik, politik ve toplumsal nedenleri biliyoruz. Laik ve kamusal eğitimde, hukuk alanında yaratılan tahribatın bedeliyle karşı karşıyayız”