Reuters’in yayınladığı analizde, “Uzun yıllar boyu AKP’ye oy vermiş seçmenler bile artık Erdoğan‘ı desteklemeyebilir” ifadeleri kullanıldı
Haberde, “Erdoğan’ın cazibesi uzun süredir laik seçkinler tarafından görmezden gelindiklerini hisseden milyonlarca muhafazakar dindarın bir ekonomik büyüme ile büyülenmesine ve muhafazakar değerler temelinde hareket eden birinin onlara zafer yaşatmasına dayanıyordu.” deniliyor.
“AK Parti’ye hiç bu kadar düşük destek görmemiştik”
‘AK Parti’nin kalesi’ olarak bilinen Konya’da Erdoğan, 2018 cumhurbaşkanlığı seçiminde oylarının yüzde 75’ini almıştı. Analizde, şimdi ‘bu hakimiyetin benzeri görülmemiş bir dizi sıkıntı nedeniyle kaybedilmek üzere olduğu’ aktarılıyor.
Sanayi işçileri, çiftçiler ve öğrenciler de dahil olmak üzere Reuters’a konuşan diğer Konyalıların, artan fiyatlar ve işsizlik nedeniyle “feryat ettiği” belirtiliyor. Birçoğunun seçimlerde Erdoğan’a bağlı kalacaklarını söylese de ulusal anketlerle yaşanan hayal kırıklığının artık gözle görülür bir düzeyde olduğuna dikkat çekiliyor.
Reuters’a konuşan İstanbul merkezli Ekonomi ve Dış Politika Araştırmaları Merkezi Direktörü Sinan Ülgen, “Geçmişte AK Parti’ye hiç bu kadar düşük destek görmemiştik. 2023’te siyasi değişim olacağına dair artan bir algı var” diyor.
“Yeni bir yürütme sistemi altında daha geniş yetkiler üstlendi”
Haberde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “2003’ten beri Türkiye’yi önce başbakan, sonra cumhurbaşkanı olarak yönettiği, üç yıl önce de merkezi bir sistemi güçlendirecek adımlar attığı ve yeni bir yürütme sistemi altında daha geniş yetkiler üstlendiği “ ifade ediliyor.
Analize göre bu sistem ile güç, kurumlardan ve bakanlıklardan alınıp Ankara’da devamlı genişleyen cumhurbaşkanlığı sarayına çekildi.
Erdoğan, 2019’dan bu yana üç merkez bankası başkanını görevden aldı. Merkez bankası faiz oranlarını enflasyonun çok altında düşürme çağrısına “boyun eğmeye” zorlandı. Bu durum 2021’de Türk Lirası’nda yüzde 56’lık bir düşüşü tetikledi ve yaşam maliyetlerini arttırdı.
Reuters’a göre “Erdoğan’ın savunmuş ve hayata geçirmiş olduğu başkanlık modeli nedeniyle şimdi işi daha zor çünkü sandıkta oyların salt çoğunluğunu gerekiyor.”
Ülgen, “Bu, siyasi popülaritesinin azaldığı bir zamanda riski artıran bir ‘kazanan her şeyi alır’ sistemi” diye ekliyor.
Hali hazırda ittifak kurulmak zorunda olunan mevcut ve olası küçük ölçekli partilerin isteklerine olumlu yaklaşmak mecburiyeti de artarak devam edebilir.
Haber-analizin devamı şu şekilde:
“Sonbaharı yaşayan bir Sultan”
“Erdoğan ilk kez bir seçimde AK Parti kurucu üyeleri tarafından kurulan iki ayrılıkçı partiyle de karşı karşıya gelecek. Biri eski başbakan Ahmet Davutoğlu’nun liderliğini yaptığı Gelecek Partisi, diğeri ise Erdoğan’ın eski müttefiki Ali Babacan tarafından yönetilen DEVA Partisi. Her ikisi de büyüsü bozulmuş AK Parti seçmenlerine, muhafazakar değerlerinden vazgeçmeden Erdoğan’ı reddetme şansı sunuyor. Yeni partilere verilen ulusal destek hala tek haneli seviyelerde oldukça düşük düzeyde gözükse de bu ufak kopuşlar bile Erdoğan’a her şeyi kaybettirecek kadar zarar verebilir. 67 yaşındaki Erdoğan’ın sağlığına ilişkin belirtiler ve söylentiler de benzer şekilde durumu onun içi zorlaştırıyor. Ateşli bir hatip olarak bilinen Erdoğan, geçtiğimiz yıl içinde bazen yorgun ve solgun göründü bazen kamera karşısında yürüme şekli veya uyuklaması ile tabanında endişe yarattı. Ancak yetkililer bu tür olumsuz sağlık iddialarını tamamen reddediyor.”
Gelecek Partisi Konya yerel başkanı Hasan Ekici, “Seçmenler bir seçim yapmak zorunda kalırlarsa ve sağ eğilimlilerse kendilerine daha yakın başka bir sağ parti bulurlar” diyor.
The Washington Institute for Near Türkiye Araştırma Programı Direktörü Soner Çağaptay, “Türkiye’nin Erdoğan yönetiminde ilk ekonomik krizini yaşadığı 2018’den bu yana yaşanan gelişmelerin tamamı onun artık sonbaharını yaşayan bir Sultan olduğunu gösteriyor.” ifadesini kullanıyor.
“Genç nesiller ondan başka lider bilmedi”
“Nüfusun yarısının 31 yaşında veya daha genç olduğu bir ülkede, pek çoğu hayatlarında başka bir lider tanımadı. Erdoğan, gençlerin kendi yönetimi sırasında ülkenin kaydettiği ilerlemeyi takdir etmesi gerektiğini söylüyor ancak gençlerin çoğunu ikna edebilmiş değil. Bununla birlikte, Erdoğan’ın partisi hala diğerlerinden daha fazla desteğe sahip ve ağırlıklı olarak destekçilerinin sahip ve bunda kendi yandaşlarının sahip olduğu medyanın ciddi bir rolü ve etkisi var. Erdoğan yönetimi altında ülke bir inşaat patlamasına ve iyileştirilmiş sağlık hizmetlerine tanıklık etti. Dindarlar, başörtüsü kısıtlamalarından kurtuldu. Muhaliflerinin gevşek ittifakı ise hala üzerinde anlaşmaya varılmış bir ortak politika platformundan yoksun ve üstelik hala ortaya bir başkan adayı çıkarılmış değil. Ancak Erdoğan’ın geleceğine ilişkin artan belirsizliğin sonuçları; Erdoğan’ın Türkiye’nin bazı müttefikleri ve rakipleriyle gergin ilişkilerini onarmak için geçici çabalar göstermesiyle daha geniş bir çevrede yakı buluyor.”
Emekli bir büyükelçi olan Ünal Çevikoz ise Mısır ve İsrail gibi Erdoğan’la uzun süredir araları bozuk olan ülkelerin onunla barışmak için acele etmediklerini belirtiyor ve “İnsanlar artık değişim rüzgarının estiğini hissediyor ve içerde dışarda herkes hükümette yaşanacak değişikliği bekliyor” diyor.