Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Cumhurbaşkanlığı yatırım programına alınan Mersin metrosu projesinin dış kredisi için aylardır Hazine Bakanının imzasını beklediklerini belirterek, “Bakan beni terbiye mi edecek? Bu devlet örf ve adetlerine uygun mu? Beyefendi bir siyasiyim. Bürokrat değilim. Ben kapıkulu filan hiç değilim. Ben yasal olmayan bir şey istemiyorum. Hakkım olmayan bir şey istemiyorum. Bunu imzalamama gerekçesi ne? Politiktir, bu bir engellemedir” dedi.
Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi toplantısında CHP’li Başkan Vahap Seçer ile MHP’li meclis üyesi arasında metro tartışması yaşandı.
Topkara, Mersin metrosunun öz kaynaklarla yapılamayacağını, projenin zor devam edeceğini ve uzun süreceğini ifade etti. Topkara, belediyenin ihale ve ÇED sürecindeki hataları nedeniyle Hazine ve Maliye Bakanlığının dış krediye onay vermediği iddiasını da gündeme getirdi.
MHP’li Topkara’nın iddialarına yanıt veren Başkan Seçer ise, Hazine ve Maliye Bakanlığının dış kredi onayını niye vermediği konusunda hiçbir açıklama yapmadığına dikkat çekti ve Merin metrosu projesinin siyasi gerekçelerle engellendiğini söyledi.
“BEYFENDİ BEN KAPIKULU DEĞİLİM”
Seçer, “Çok net söylüyorum. Metro Mersin için gereklidir, gereksizdir tartışmasından çıktık, Mersin Büyükşehir Belediyesi ya da belediye başkanı bu projeyi gerçekleştirmesin diye önüne engeller çıkarılıyor. Net söylüyorum. Hiç sağa sola yalpalamıyorum” dedi.
Metro projesinin Cumhurbaşkanlığı yatırım programına alındığı, belediye meclisinden de borçlanma yetkisinin verildiğini kaydeden Seçer, “Devlette devamlılık esastır. Kalmadı ama. Onun uygulanması lazım. Birbirini denetleyen kurumlar olmalı. Sayın Erdoğan konuşmalarında haykırırdı. ‘Oligarşik, bürokratik yapı. Biz seçilmişiz.’ Böyle haykırırdı. Şimdi aynı haykırışı ben yapıyorum. Bakan beni terbiye mi edecek? Bu devlet örf ve adetlerine uygun mu? Türkiye Cumhuriyeti örf ve adetlerine uygun mu? ben diyorum ki ‘siz benim evrakımı neden imzalamıyorsunuz?’ Cumhurbaşkanlığı yatırım programına aldı. Biz de buradan borçlanma yetkisini aldık gönderdik. Oradan Strateji Daire Başkanlığına gitti. Bir daha incelendi, görüş verildi. Hazinede bekliyor. Niye bakan imzalamıyor? Neden imzalamaz? Böyle bir evrak gönderin diyorum, tvit diyor. Beyefendi bir siyasiyim. Bürokrat değilim. Ben kapıkulu filan hiç değilim. Ben siyasiyim. Ben yasal olmayan bir şey istemiyorum. Hakkım olmayan bir şey istemiyorum. Bunu imzalamama gerekçesi ne? ÇED diye tutturdular. Defalarca söyledim, bu engel değil. Diyor ki TCDD, ‘sen bunu burada yapıyorsun ama benim burada hızlı tren projem var. Engellemeyeceğine dair garanti ver’ diyorlar. Teknokratlar arasında bir sorun yok, görüşüyorlar. Bunun ÇED’le alakası yok. İmzanın verilmemesi siyasidir. Bunun talimatını kim veriyor, bilemem. Bakan bunu kendi kafasından yapıyorsa bir bürokratın bunu yapma şansı yok. Siyaset orada o zaman uyuyor mu?” ifadelerini kullandı.
“POLİTİKTİR, ENGELLEMEDİR”
MHP’li üyenin Mersin metrosunun gerçekleşmeyeceği yönündeki sözlerine de tepki gösteren Seçer, “Siz dediniz ki bu proje gerçekleşmez. Siz bu anlayışla Mersin’e hiçbir şey veremezsiniz. Mersin Büyükşehir Belediyesi ciddi vizyon ortaya konulacak bir kurum. Koca vilayet. Beşinci sırada vergi veriyor. Limanı var. Sanayisi, tarımı var. Yazık ediyorsunuz bu kente. Ankara’da siyaset yapanlar güçlü olsa bu şehir daha farklı noktaya gelir. Parsayı başka iller götürüyor. Benim haykırışım bunadır. Siz hala metro konusunda bir ileri iki geri. Politiktir, bu bir engellemedir. Beyanatta veririm, tvit de atarım. Ben bürokrat değilim. Halka hesap vereceğim” dedi.
“MECLİSİN İRADESİNE İPOTEK Mİ KOYUYORSUNUZ”
Toroslar Belediye Meclisi, köy iken mahalleye dönüştürülen 41 yerleşim biriminin “kırsal mahalle” statüsüne alınmasına dair karar almış ve teklifi Mersin Büyükşehir Belediye Meclisine göndermişti.
Mersin Büyükşehir Belediye Meclisinde konu üzerine söz alan Başkan Vahap Seçer , Toroslar Belediye Meclisindeki kararın ardından, AKP ve MHP Toroslar ilçe başkanlarının ortak açıklamasını gösterdi.
Seçer, söz konusu açıklamada, “Toroslarımıza hayırlı olsun” denildiğini belirterek, “Şu bildiri siyasidir. Meclisten geçmeyen bir konu kamuoyuyla paylaşılmaz. Siz meclisin iradesine ipotek mi koyuyorsunuz derler” ifadelerini kullandı.
“YERLEŞİK KÖYLÜLER VE YAYLACILAR AYRILMALI”
Kırsal mahalle statüsüne alınabilecek yerler için kriterler konulması gerektiğine işaret eden Seçer, “Burada adaletsiz olursak, adamın villası var, ona dörtte bir indirimli su vermiş oluruz. Merkezde bulunan yani tam bedel ödeyen abonelerin fiyatlarının yükselmesi demektir. MESKİ’nin gelirinin azaldığı, gelirinin siyaseten birilerinin cebine atıldığı esnada haksızlık olur. Villası olan insana yüzde 75 su indirimi yaparsak haksızlık yapmış oluruz. Burada adaletli bir şekilde bunu yapmamız lazım. Ama yok bizim çoğunluğumuz var, villası olan da yüzde 75 indirimli ödesin derseniz bu vicdanen bizi rahatsız eder. Yerleşik nüfus var bir de yaylacı nüfus var. Yaylacı ile yerleşik nüfusu ayırmak lazım. Yerleşik nüfus, köyler tamam. Ama köylerin kenarındaki yazlık nüfusu ayırmamız lazım” dedi.
GÜLTAK: KENT KONSEYİ MİKSERLİK YAPIYOR
Mersin Büyükşehir Belediye Meclisinde Çamlıbel Su Sporları Merkeziyle ilgili tartışmalar da vardı. CHP’li meclis üyesi Abdurrahman Yıldız, Çamlıbel Su Sporları Merkezi adı altında AVM yapılacağını, Atatürk Parkının bir kısmının yapılaşmaya açılacağını söyledi.
Bunun üzerine söz alan AKP’li Akdeniz Belediye Başkanı Mustafa Gültak, Mersin Kent Konseyini hedef aldı. Konsey üyelerini “mikser” olmakla suçlayan Gültak, “Söyledikleri külliyen yanlış. Su sporları merkezinde otel, AVM yok. Yapı yüksekliği 7.5 metreyi geçmeyecek” dedi.
SEÇER: AVM YAPILMASINA KARŞI ÇIKIYORUZ
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer de tartışmalar üzerine şunları söyledi: “Çamlıbel konusunda konuşması gereken kurum Akdeniz Belediyesi değil. Siz bir suçlama yaptınız. Ağır olmadı mı? Kent Konseyine kendileri çalmış, kendi oynamış. Mikserler. Bu laflarla insanları karşısına alıyorsun. O zaman kapatalım Kent Konseylerini. Bu kurumlara siz nasıl mikser dersiniz? Ben meclisimde onlar için böyle bir ifade kullanılmasından esef duyarım. Su sporlarına karşı olan var mı? Efendim bu vizyon meselesi diyor. Demokrasi vurgusu yapıyor. Sonra Kent Konseyine demediğini bırakmıyor. Bu nasıl çelişki. Su sporları merkezi olarak başlıyor, Marina AVM’ye dönüyor. Biz buna karşı çıkıyoruz. Çarşı Merkezi canlansın, Çamlıbel mükemmel olsun istiyoruz. Mikserlik kötü bir şey değil değil mi? Mikserliği sen yapıyorsun. Ne dedik biz kötü bir şey mi dedik? Su Sporları Merkezi gereklidir ama kentin görüşünün alınması lazım dedik.”