Organize suç örgütü liderliği suçundan hakkında yakalama kararı bulunan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde olduğunu açıklayan Sedat Peker, Türkiye’nin gündemine oturan videolardan yeni bir tane daha yayımladı. Peker bu videoda gazeteciler Kutlu Adalı ve Uğur Mumcu ile Kürt iş insanları cinayetleriyle ilgili iddialarda bulundu. Peker, cinayetlerle ilgili eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar ve eski MİT’çi Korkut Eken’i işaret etti.
Sedat Peker, yayınladığı yedinci videosunda daha önceki çekimlerinin aksine farklı bir mekanı kullandı. Peker bunu “Türkiye’den kalabalık misafirlerimiz geldi. Aslında ben düşkün Abdülkadir’le (Selvi), süslü Sülü’yü (Süleyman Soylu) bekliyordum. Her zaman olduğu gibi yüce devletimizi işin içine karıştırdılar. O yüzden dolayı bir yer değişikliği yaptık, bir yer değişikliği daha yapabiliriz” diyerek açıkladı.
“Köfteci Yusuf konusu nedir anlatayım”
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun “Bursa’da Köfteci Yusuf’a çökmeye çalışıyorlar. Operasyonu başlattım” şeklindeki ifadesi hakkında konuşan Peker, şunları söyledi:
Köfteci Yusuf konusu nedir anlatayım. Köfte yemedim Süleyman. Köfte Süleyman. Bizim atalarımızın sürgünüyle ilgili Bursa’nın Gürsu ilçesinde bir anma etkinliği yapıldı. Ben oraya geldim, duyuru yapıldı. 15 bin kişi parkın içinde, internet görüntülerine bakabilirsiniz, 15 bin kişi de yukarıda konuşma yapacağım yerde bekliyor. Yer gök insan.Ben oraya gitmeden önce, gidenler aradılar. Köfteci Yusuf var senin hayranın tanışmak ister misin diye sordular. Ayıp olmasın nezaketen tanıştık. Kapattık. Başka ne hayatımda Köfteci Yusuf gördüm, ne köfte yedim ne bir şey yaptım. Sonra bu 4 arkadaş kim biliyor musunuz? Bir tanesi Afyon’un en zengin ailesi. Bilmem kaç bin tane daireleri, et kesim fabrikaları vardır, öbürü gazeteciler bilmem neyin yetkilisi ismi aklıma gelmiyor, öbür bir tanesi de diş malzemeleri ihraççısı. Bunlar hayatta sabıkaları olmayan, varlıklı arkadaşlar. Bu arkadaşlar demişler Köfteci Yusuf’a ‘Bizim et kesim yerimiz var, onu alır mısın? Değeri bu kadar, eksper değeri, biz sana daha ucuza verelim’ Bu da bunlar benim yakın diye çekinmiş birine demiş, emniyete gitmiş. Benim ne adım var, ne sanım var, ne de haberim var. Bu arkadaşları polis gözaltına almış şimdi hepsi serbest. Araştırıyoruz sonradan bu dosyanın içine bu şahıs bir daha gidiyor, ’Ben diyor Sedat Peker’den de davacıyım’ Telefonda tanıştık, köfteni bile yemedim. Farz edelim ki ben demiş olsam git yerini buna sat, eksper değerinden daha düşük, suç yok. Ama böyle de bir şey yok.Bir tane yeni savcı, üzerinde zan bırakmak için demiyorum ama bu kadar tesadüf kafa karıştırıcı. Avukatlıktan savcı olup aynı anda da özel yetkili, örgütlü suçlara bakan, benim dosya bir anda bu beyefendinin önünde. Vallahi zan altında bırakmak istemiyorum. Belki gerçek meslek adabı olan bir insandır bilmiyorum. Çünkü halen daha bu dosyayla ilgili aranmam yok. Yalancı bir adam yönetiyor İçişleri Bakanlığı’nı. Ben Köfteci Yusuf’un köftesini ne yapayım? 30 bin kişi Gürsu’da var. 10 tane köfte tezgâhı kurarım 30 bin kişiye satsam, Köfteci Yusuf’un bütün hasılatından daha çok param olur.Kokain iddiası: Erkan Yıldırım Venezuela’ya gittiSedat Peker, uyuşturucu ticareti için Binali Yıldırım’ın oğlu Erkan Yıldırım’ın Venezuela’ya gittiğini iddia etti. Peker, özetle şunları söyledi:
Kokain işini anlatayım. Yeni güzergah kurmak için Venezuela’ya kim gitti? Binali Yıldırım’ın oğlu Erkan Yıldırım. Ocak ayında 4 gün, Şubat ayında 4 gün Venezuela’da kaldı.
Binali Bey’in böyle bir şeyin içinde olduğunu düşünmüyorum ancak ilk zamanlar Erkan Yıldırım hakkında çektikleri kasetleri -kumar kasetleri değil başka kasetler rüşvettir vs.- daha sonra bunu bu işe yönlendirdiler bu işin aparatı haline geldiler. Türkiye’ye gelişi gidişi tüm organizasyonun ağları bu şekilde. Neden kokain yakalanamıyor neden kokainleri Erkan Yıldırım’ın direkt gemisiyle ilgili de değil başka gemiler de koordinasyon alıyor. Peki Mehmet Ağar bunun neresinde. Mehmet Ağar da bu senkronizenin tam ortasında. Erkan Yıldırım Süleyman Soylu dostluğuna bakın. Erkan Yıldırım’ın Süleyman Soylu’nun çevresinde bu konularla ilgili dostluğuna bakın.
Kutlu Adalı cinayetiPeker, 1990’lı yıllarda katledilen gazeteci Kutlu Adalı hakkında şunları söyledi:
Biz o zaman Mehmet Ağar, Korkut Eken hep beraberiz… Genciz, vatanseveriz.. Bana genelde iş adamlarını yönlendiriyorlar, faili meçhullerden ziyade. Onları da anlatacağım. Bana dedi ki, “Kıbrıs’ta bir adam var, Kıbrıs’ı Rumlara satmak istiyor.” İki profesyonel dedi… Dedim sana öz kardeşimi vereceğim, Atilla Peker’i. Uzmandır, sokaklarda yetişmiştir. Yüce Allah o insanın kanını bize nasip etmedi. Adam namuslu adam, bu günleri görmüş, namuslu adam. Rumlara Kıbrıs’ı satacağı yok. Aradan zaman geçti, döndüler üç dört gün sonra. Denk gelinemedi. Korkut abiyle konuştuk. Dedi sonra gideceğiz. Onlara bağlı başka bir ekip öldürmüş. Karşılaştık Korkut abiyle, “Halloldu o iş” dedi. Öldürsek öldürdük derdim. Zamanaşımına girdi. Eşinin mücadelesini hep uzaktan izledim.Uğur Mumcu iddiası: Katil en önce gelir, Mehmet Ağar1993 yılında arabasına konulan bomba ile katledilen gazeteci Uğur Mumcu hakkında da konuşan Peker, şunları söyledi:
Uğur Mumcu, görüşüne katılırsınız katılmazsınız. Bence şehittir. Neden öldürüldü? Öldürüldüğü zaman yazdığı yazılara bakın. Terör bölgelerinde uyuşturucu tarlaları olur, satışları olur ve silah ticareti. Uğur Mumcu şehit ediliyor. Yanına ilk gelen kim, katil en önce gelir, Mehmet Ağar. Eşine diyor ki, ‘Ben buradan bir tuğla çekersem devlet aşağı iner’ Bu meşhur sözdür. Devletin içinde yaşayanlar bunu bilirler. Uğur Mumcu, temiz adam, saf adam, tek başına bir adam. Uğur Mumcu, terörle ilgili yazıyor ama terörden menfaat elde edenlere gelince adamı tak şehit ettiler.
Peker, Mehmet Ağar ile ilgili başka bir iddiasını da şöyle dile getirdi:
Emniyet Müdürlüğü döneminde Behçet Cantürk, Hüseyin Baybaşin, Savaş Buldan uyuşturucu işi yapıyorlardı. Hepsinden para aldı. En son siyasete girrdi. Hayali cumurbaşkanlığıydı. Adam oraya çıkarken geçmişi temizlemek için Tansu Hanım’ı ikna etti. Milli Güvenlik Konseyi’ne sunum yaptı. Milli Güvenlik Konseyi’nde ‘devletler kendi gelecekleri için bu tip eylemler yapabilir’ diye sözlü karar çıkarıp başladılar hepsini öldürmeye. Vatan millet için değil kendi geçmisini temizlek için yaptı.