Yılların MHP tahakkümüne karşı bir zafer kazandırdı. CHP, Toroslar’da onun emeğiyle bayrak dikti. Ama ödülü ne oldu?..”
Bu sadece bir yönetim düşürme değil…
Bu, düpedüz siyasi bir darbedir!
Toroslar’da halkın alın teriyle, samimiyetiyle, umuduyla kazanılmış bir başarının altına birilerinin operasyonuyla dinamit konulmuştur. Cumhuriyet Halk Partisi’nin tarihinde kara bir leke olarak yer alacak bu utanç tablosu, ne yazık ki dışardan değil, içeriden kotarılmıştır. Figüranları da, senaristleri de bu partinin evlatlarıdır!
Cumali Akbaş…
Ayakkabısının tabanı delik, yüreği tertemiz bir halk adamıydı. Toroslar’ın kırsalında çamura bata çıka yürüdü, dağ köylerinde halkla kucaklaştı, şehirde umut oldu. Yılların MHP tahakkümüne karşı bir zafer kazandırdı. CHP, Toroslar’da onun emeğiyle bayrak dikti.
Ama ödülü ne oldu?
Kumpas!
Bir meclis üyesi, şahsi husumetle iftira attı. Akbaş ise hukuka başvurdu. Partinin disiplin mekanizmasını çalıştırmak istedi. Lakin görünmeyen eller devreye girdi. Ve bir anda “istifa tiyatrosu” sahnelenmeye başlandı. Yönetim üyeleri birer birer istifa etti.
Kim bu isimler?
İhale alanlar… Büyükşehirde kadro kollayanlar… Makam ve menfaat uğruna halk iradesini hiçe sayanlar…
Evet, bir ilçe başkanı düşürüldü!
Ama aslında düşürülen; halkın iradesidir, mücadelenin ta kendisidir!
Ve ne acıdır ki, sanki hiçbir şey olmamış gibi davranılıyor…
Buradan sağduyulu CHP Genel Başkanı’na ve Genel Merkez yöneticilerine sesleniyorum:
Siz ülke genelinde kayyımlara karşı demokrasi mücadelesi verirken, sizin adınıza Toroslar’da kurulan bu kumpasa neden sessiz kalınıyor?
Siz meydan meydan “halkın iradesi” diyerek miting yaparken, Toroslar’da halkın iradesine içerden darbe yapılması hangi vicdana sığıyor?
Bugün Toroslar…
Yarın belki Yenişehir… Sonra Mezitli…
Bu oyun durdurulmazsa, bu yangın tüm belediyelere sıçrayacaktır!
Cumali Akbaş, bir kişinin değil; Toroslar halkının iradesidir!
Onu görevden düşüren irade ise, halkın değil; çıkar çetelerinin, siyaset mühendislerinin ve klik hesaplarının ürünüdür!
CHP, bugün Türkiye genelinde demokrasiye sahip çıkmak için meydanlardaysa, Toroslar’da yaşanan bu siyasi cinayeti de görmezden gelemez!
Soru net:
Akbaş’ın yerine atanacak kişi, halkın seçmediği bir isim olacaksa, bu bir nevi kayyım ataması değil midir?
O halde, biz neye karşı savaşıyoruz?
CHP Genel Merkezi’ne çağrımdır:
Toroslar’daki bu kumpası durdurun!
Sorumluları ortaya çıkarın, gereğini yapın!
Aksi halde, bu suskunluk en başta sizin inandırıcılığınızı zedeler.
Bugün susarsak, yarın konuşacak yüzümüz kalmaz.
Bugün görmezden gelirsek, verdiğimiz tüm mücadeleler anlamsızlaşır.
Toroslar’a, mücadeleye, alın terine ihanet edenleri affetmeyin!
Yoksa bu dava, bir gün suskun kalanların omzunda çöker…