habernews24 herkesin haberi
Sedat Peker’in videolarında gündeme getirdiği iddialar nedeniyle zor günler geçiren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Habertürk TV’de Kübra Par’ın moderatörlüğünü yaptığı programda gazeteciler Merdan Yanardağ, İsmail Saymaz, Veyis Ateş ve Mehmet Akif Ersoy’un sorularını yanıtladı.
Sedat Peker’in videolarında gündeme getirdiği iddialar nedeniyle zor günler geçiren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Habertürk TV’de Kübra Par’ın moderatörlüğünü yaptığı programda gazeteciler Merdan Yanardağ, İsmail Saymaz, Veyis Ateş ve Mehmet Akif Ersoy’un sorularını yanıtladı.
Programın başında “Hayatta bu işlerden hiçbir şekilde korkum yok. Bir kere biz Müslümanız ve Allah’a teslimiz. Ama alengirli işler yapıyorsak korku dağları aşar. Soruların her biri kıymetli, bütün samimiyetimle yanıtlamaya hazırım” diyen Soylu, Kürba Par’ın “Neler oluyor?” sorusuna şu yanıtı verdi:
BİR TASARIM, KİRLİ BİR PLAN SÖZ KONUSU
Bir organize suç şüphelisinin, nereden geldiği belli olan kişinin iddialarının tamamı saçmadır. bunlarla ilgili hiç muhatap değiliz. deyip bu meselede kenarda durabilirdim. Birinci ve ikinci videoda şahsımla ilgili bir iddia yokken ben araya girdim. Bir siyasal kadastrasyon, bir tasarım bir kötü plan, bir kirli plan… yalnız şöyle bir şey görmedim. Her türlü sapkınlığın içinde olan bir kişinin söylediği ipe sapa gelmez sözler olarak görmedim. Ben İçişleri Bakanıyım, istihbarat örgütlerimizde binlerce eleman var. Terör, uyuşturucu konuları, suç örgütleri… baktım ki bir eleman bir speaker’lık yapıyor bir sözcülük ortaya koyuyor, iddiaları ve iftiraları tamamen boş olasa da devlete hedef alıyor, Türkiye’ye kendi adına tırnak içinde vesayet ortaya koymaya çalışıyor. Ve bir sessizlik hakim” dedi.
Soylu, neden bir sessizlik hakim sorusuna ise buna sonra yanıt vereceğini söyledi ve şöyle devam etti:
“Sanki birileri Türkilenin sahayı temizlemesinden ürkerek bir hamleye giriyorlar. Yıl 2015. Ben Ak Parti Genel Başkan Yarndımcısıyım. Başbakan Davutoğlu. 7 Haziran seçimleri gelmeden önce yapılan MYK toplantısında Biz HDP ile Anayasa yapabiliriz diye bir cümle çıktı ağzından. Biz hepimiz böyle baktık acaba ne demek istiyor diyle. Seçim geçti. AK Parti tek başına iktidar olma kabiliyeti oluşmadı. Ya CHP ile yapacak ya da diğer siyasi partiler ile bir araya gelecek. İlk MKYK toplantısında bugün Deva Partisinin başında olan Ali Babacan şunu söyledi: Hiç bu işlere bakmamalıyız ekonomiyi ayakta tutmalıyız dedi. Dedim ki Bizim sorunumuz bugün bu değil. Bizim sorunumuz demokrasiyi ayakta tutmak, hükümeti kiminle kurabileceğimize ilişkin çabalarımızı gerçekleştirmek. Öngörümü söyledim, sbu seçim tamamlanmamıştır, kampanya devam etmeli dedim. Sayın Davutoğlu ve ekisi CHP ile AK Parti koalisyonu için canhıraş mücadele etti., Bir kısım arkadaşlar bunun doğru olmayacağını, türk siyasetinin doğasına aykırı olduğunu söyledik. Tabii büyük bir mücadele başladı. Bir taraftan HDP ile Anayasa yapabilecek biri diğer tarafta CHP ile koalisyon… Dert ne: Recep Tayyip Erdoğan’ı Külliye’de yalnız bırakmak… ABD’yi Türkiye üzerinde hakim kılmak. Tartışmalar o kadar çok şiddetli oluyor idi ki bir ara sayın Davutoğlu tam anlamıyla dengesi kayboldu ve ‘Hepinizin odanızda ne konuştuğunuzu biliyorum’ dedi, biz donduk, arkadaşlarımızla birbirimize baktık. Bunu niçin ifade ettim, ilgili arkadaşlarımız bilirler. Sonra bayın Cumhurbaşkanı ile külliyede birlikte oülduk. Dedim ki CHP ile biri kindar hazırlığı söz konusu. Genel gidişat bu. Sen ne düşünüyorsun dedi. Rahmetli Erbakan 1974’de CHP ile yaptı. Aradan darbe geçti kaç yıl sonra Refahyol kuruldu. Halk, vatandaş iki tarafı birbirini denetlesin birbirini takip etsin diye, birbirleriyle uzlaşsınlar diye değil; birbirlerini kontrol etsinler diye bir siyasal sistem kurmuş. Bu serüven ne zaman bozulmuşsa bir sıkıntı meydana gelmiş. Sayın Cumhurbaşkanı benim bunun yanlış olduğunu söylediğimde bana ‘Haklısın’ dedi.
MİTHAT SANCAR İDDİASI
Bu mücadele hep devam etti. 1 Kasım’dan sonra da devam etti. Davutoğlu’nun think-thank kuruluşlarından birine (SETA) şimdi HDP’nin başında olan Mithat Sancar geldi. “Apo içerden çıkacak, Kuzey Suriye’de bir devlet kurulacak, başına geçecek, Türkiye’de özerkliği içeren bir Anayasa yapılacak” dedi.
Sayın Cumhurbaşkanının Külliye’ye sıkıştırılmak istendiğini gördük. Ben teşkilat başkanı idim ve Davutoğlu ile de çalıştım. Hatta çok iyi olmadığımız süreçler yaşadık. Biz 6-7 arkadaş bir araya geldik ve bu mesele tehlikeli noktaya gidiyor dedik.
“DAVUTOĞLU’NU GÖNDERENLER ARASINDAYDIK”
Biz arkadaşlarımızla bir mücadale başlattık ve 3-4 arkadaşımız, isimlerini vermeyeyim, sayın Davutoğlu’nun partinin içerisinde, partinin kuruluş kodlarına, vizyonuna uygun hareket etmediği kanaatini bir vesile ile gördük. Bir MKYK öncesinde imzalar toplandı. Burada benim de arkadaşlarımın da dahli var. Biz zihinde olan HDP, Kuzey Suriye veya Apo başka bir şey meselesini kendi siyasal anlayışımızdan uzaklaştırmış olduk. Binali Bey geldi.
Kuzey Suriye’de bir devlet kurulmaya çalışılıyor. 2019 ortasından sonra ABD’nin üslerinin sayısı çok arttı. Diğer taraftan da Türkiye’ye karşı bir ekonomik saldırı var. Türkiye Suriye, Lübnan gibi ülkelerin konumuna düşsün,i istediğimizi yapalım diye hedefliyorlar.”
Soylu, çok basit bir operasyon olduğunu ve hedefin Türkiye olduğunu ileri sürerek “Özne ben değilim. Benim öznelikle benim alakam yok. Ben olayın tamamen fotoğrafını görüp eski Türkiye’nin son kalıntılarını süpürmeye girişildiği andan itibaren…” dedi.
ERHAN TUNCEL – Sedat Peker
Soylu 6-7 Eylül İstanbul’da azınlıkların mallarının yağmalanması ve öldürülmesi olayını Özel Harp Dairesi’nin örgütlediğini söylerken “Erhan Tuncel ile Sedat Peker nasıl bir araya geldi?” diye sordu. Soylu, Erhan Tuncel bu ülkede en önemli meselelerden biri olan Hrant Dink cinayetinin azmettiricilerinden biri olduğunu belirterek “Buna hangi anlayış emanet eder” diye sordu.
Soylu, 2003 yılında Peker’in tecavüz suçundan gözaltına alınıp bırakılmasını gündeme getirdi.
